International Sociological Association RC47'nin, İtalyan meslekdaşımız Giulio Reguini'nin Mısır'da öldürülmesi üzerine yayınladığı açık mektup

Tarih: 
09.02.2016

International Sociological Association RC47'nin, İtalyan meslekdaşımız Giulio Reguini'nin saha çalışması için gittiği Mısır'da öldürülmesi üzerine dünya akademisyenlerine ve çalışmalarına yönelik siyasal tehditlere karşı yayınladığı açık mektuptur:

ISA47’den Sevgili Meslektaşlar,

Zorla kaybettirilen, işkence yapılıp, öldürülen genç meslektaşımız Giulio Reguini‘nin durumunu öğrenmek çok üzücü. Doktora çalışmasını Cambridge Üniversitesi’nde, 2016 ISA Forumu’nda ISA47’nin “Arap Dünyası’nda Toplumsal Hareketler ve Baskı” isimli panelinin başkanı Maha Abdelrahaman’ın yönetiminde, Mısır’daki bağımsız işçi sendikaları üzerine yapıyordu.

Mary Kaldor’un yazdığı gibi, barış hareketleri ve demokrasi eylemcileri, otoriter rejimlerin ve şiddetin en büyük düşmanıdır- ve savaşa verilecek cevaptır. 2016’nın ilk beş haftasında, her gün biraz daha açığa çıktığı gibi, bunlar, aynı zamanda otoriter hükümetlerin baskısının da doğrudan hedefi haline geldi. Türkiye’de bir kaç meslektaşımız hapse atıldı ve otoriter rejimler ve savaştan başka yöntemler olduğunu söyledikleri için ISA Araştırma Komitesi 47’nin çeşitli üyeleri de tehdit ediliyor. Genç meslektaşımız Giulio Reguini’nin zorla kaybettirilmesi, işkenceden geçirilip öldürülmesi durumun her gün daha kötüye gittiğini gösteriyor.

Araştırmacıların çalışma ve yayınlarını duyurmak yerine, Toplumsal Hareketler için ISA Araştırma Komitesi’nin rolü, aniden, hapsedilmeler, tehditler ve şimdi de işkence ve meslektaşlarımızın katledilmesini haber vermeye dönüştü. Toplumsal hareketler uzmanları olarak meslektaşlarımıza ne olduğu hakkında gerçek ve adalet istemek bir ilk görevdir. Bu nedenle hepinizi, meslektaşımız Anne Alexander’ın yazdığı aşağıdaki kısa bildirgeyi okuyup, imzalayıp, duyurmak için yüreklendirmek istiyorum.

Giulio Reguini’nin zorla kaybettirilmesi en üzücülerinden biri olmakla beraber tekil bir olay değil. Yılın daha ilk beş haftasında meslektaşlarımıza karşı yapılan baskıları kınamak üzere, peş peşe bir dizi çağrı, mektup, tanıklık ve dilekçe geldi. 2016’da sosyal bilimci olmak ve toplumsal hareketler üzerine çalışmak riskli bir uğraş ve görev (Weber’in kullandığı sözcükle ‘beruf’- çağrı) haline geldi. Ama her zamankinden daha da gerekli ve önemli. Toplumsal hareketlerin uzmanları olarak yaşadığımız dönemi daha iyi anlamak ve otoriter rejimlerin, barışçıl eylemciler ile toplum bilimcileri hedef haline getirdiği, uluslararası müttefik yardımı ile baskıcı rejimleri yaratan yerel, ulusal ve uluslararası güçlere, destek ve mekanizmalara dikkat çekmeliyiz.

Otoriter rejimlerdeki devlet baskısına, ama aynı zamanda Batılı ülkelerdekilere de, daha fazla zaman/mekan/ ve enerji adamak zorundayız. “Açık Hareketler” (Open Movements) platformu, diğerlerinin yanı sıra, Mısır, Türkiye, Çin ve Meksika gibi ülkelerde toplumsal hareketlere karşı otoriter devlet baskısına ilişkin önemli çözümlemeler yayımladı. Daha da çok çözümlemeye ihtiyaç var ve gelecek toplantılarda bu konulara daha fazla yer ayırmalıyız.

Ve nihayet, toplumsal hareketler uzmanları olarak, kolektif eylem ve harekete geçmenin önemini biliyoruz. Umarım ki, Uluslararası Sosyoloji Derneği (ISA) ve üniversitelerimiz ile başlayarak Giulio Reguini için gerçek ve adalet, Türkiyeli meslektaşlarımız için özgürlük talep edip alarm zillerini çalmak için girişimlerde bulunur, akademik toplulukta daha kapsamlı seferberlik yapar, uluslararası akademisyenler cemaati olarak meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu, maruz kaldıkları baskılara karşı çıktığımızı ve üniversiteler için özgürlüğü savunduğumuzu ortaya koyabiliriz. Gerçekten de Neil Pyper’ın yazdığı gibi, “Giulio Reguini öldürülmesi, akademik özgürlüğe yapılan bir meydan okumadır.”

Geoffrey Pleyers
Louvain Üniversitesi
ISA-RC47 “Social Movements”

Dear colleagues from the ISA47,

"It is very sad news to learn the forced disappearance, torture and murder of our young colleague Giulio Reguini. He was conducting a doctoral research on independent trade unions in Egypt at the University of Cambridge under the supervision of our distinguished colleague Maha Abdelrahaman, who will chair the ISA47 panel on social movements and repression in the Arab world at the 2016 ISA Forum in Vienna.

Peace movements and activists for democracy are the strongest enemies of authoritarian regimes and violence – and the answer to war, as Mary Kaldor wrote. In the first five weeks of 2016, it has become everyday clearer that they have also become the direct targets of authoritarian governments’ repression. In Turkey, several of our colleagues have been jailed and various members of our ISA research committee 47 are under threat because they claimed that there is another way than authoritarian regimes or terror. The forced disappearance, the torture and the murder of our young colleague Giulio Reguini shows us that things are getting worse every day.

Instead of diffusing researchers’ work and publications, the role of an ISA Research Committee on social movements has suddenly become to diffuse information on the imprisonments threats and now torture and assassination of our colleagues. As social movement scholars, to reclaim the truth and justice for what happens to our colleague is a first duty. I would thus encourage all of you to read, sign, support and diffuse the short statement by our colleagues Anne Alexander and Maha Abdelrahman that you will find below this message.

The disappearance of Giulio Reguini may be one of the saddest, but it is not isolated news. In the first five weeks of the year, there has been a succession of calls, letters, testimonies and petitions to denounce repression against our colleagues. In 2016, to be social scientists and to work on and with social movements has become a risky occupation and duty (‘Beruf’ as Weber said) in many countries. It is however more necessary and important than ever. As social movement scholars, we have to gather information and conduct researcher and analyses to better understand our times and to point to the local, national and international forces, supports and mechanisms that have produced a world in which peaceful activists and social scientists have become targets of repressive regimes, supported by international allies.

We need to dedicate more space and energy to conducting, discussing and diffusing research on state repression in authoritarian regimes, but also in Western countries. “Open Movements” platform has published important analyses of authoritarian state repression against social movements in Egypt, Turkey, China, and Mexico among others. More analyses are needed and more time should be dedicated to these issues in our future meetings.

Finally, as social movement scholars, we know the importance of collective action and mobilization. I hope that we will be able to take initiatives to ring the alarm bell and mobilize more broadly the academic community, starting with the International Sociological Association and our own universities, to demand truth and justice for Giulio Reguini, the liberation of our Turkish colleagues and to show that an international community of scholars stands with our colleagues, oppose the repression they suffer and defend academic freedom. Indeed, as Neil Pyper wrote, “Giulio Regeni’s murder is a direct challenge to the academic freedom”.

Geoffrey Pleyers
University of Louvain
ISA-RC47 “Social Movements”