Mersin Üniversitesi'nde imzacı 21 akademisyen rektörlüğe savunma verdi

Yazar / Referans: 
Evrensel
Tarih: 
16.02.2016

 

Tural DAL

Mersin

Mersin Üniversitesi'nde barış bildirisine imza atan 21 akademisyen, rektörlük tarafından kendilerine açılan soruşturmalara ilişkin savunmalarını gerçekleştirdiler. 

Mersin Üniversitesi (MEÜ)’nde görev yapan 21 akademisyene geçtiğimiz hafta üniversite rektörlüğü tarafından açılan soruşturmalar kapsamında akademisyenler üniversite içerisinde bulunan Cumhuriyet alanında açıklamalarda bulunduktan sonra rektörlüğe geçerek savunmalarını yaptı. 

Gerçekleştirilen basın açıklamasında Yrd. Doç. Dr. Selim Çakmaklı, üniversite rektörlüğü tarafından 1 hafta önce barış bildirisine imza atan 21 akademisyene soruşturma açıldığını, ayrıca 4 akademisyene de Facebook sayfalarında yaptıkları paylaşımlardan dolayı soruşturmalar açıldığını kaydederek, anti-demokratik uygulamalara karşı hukuksal zeminde mücadelelerini sürdürecekleri vurgusunda bulundu. 

‘BAŞLATILAN CADI AVIYLA BİRLİKTE ÜNİVERSİTE İLE İLİŞKİMİZ KESİLDİ’

Basın açıklamasının ardından, barış bildirisine imza attığı gerekçesi ile 3 yılda bir yenilenen yardımcı doçentlik sözleşmesi fesih edilip rektörlük tarafından üniversite ile ilişiği kesilen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şener, akademisyenlere karşı başlatılmış cadı avıyla birlikte üniversite ile ilişikleri kesildiğini belirterek, rektörlüğü bağlayan idari içi yazışmaların 3 gün gecikmesini kendisine bağlandığını ve rektörlük tarafından sözleşmelerinin bir kılıfa büründürüldüğünü yenilenmediğini söyledi. 

‘AKADEMİSYENLERE AÇILAN SORUŞTURMA HUKUKSUZ’

Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Sinan Muşlu ise, akademisyenlere karşı, barış bildirisine imza attıkları günden beri başlatılan linç kampanyaları kınayarak, akademisyenlere açılan soruşturmaların hukuksuz olduğunu kaydetti. Muşlu, barış bildirisine imza atan akademisyenlerin yanında olduklarını vurgulayarak, soruşturmaların bir an önce geri çekilmesini ve üniversite ile ilişiği kesilen 2 akademisyenin de görevlerine tekrardan geri alınması çağrısında bulundu. 

Yapılan açıklamaların ardından akademisyenler üniversite rektörlüğü binasına geçerek savunmalarını yaptı.

‘TÜRKİYE’DEKİ BİR SİYASİ SORUNA İLİŞKİN FİKİRLERİMİ PAYLAŞTIM’

Soruşturma kapsamında ifade veren akademisyenlerden İktisat Fakültesi öğretim üyesi Ali Ekber Doğan “siyaset bilimi ve Kamu yönetimi hocası olarak Türkiye’deki bir siyasi soruna ilişkin fikirlerimi paylaştım. Bunun suç oluşturmasını biliyoruz. Hiçbir yasada bu suç değil hatta 301’e göre bile yöneticilere eleştiri ve fikir özgürlüğü kapsamında değerlendiriliyor. Burada siyasi bir tavır var ve bu kabul edilemez.”

‘YAŞANAN SÜRECİN KANUNA, HUKUKA UYAN BİR YANI YOK’

Türkiye’de barış diyen, özgürlük diyen adalet diyen, çocuklar ölmesin analar ağlamasın diyen insanlara bu şekilde davranıldığını gördük. Bu durum bizim için kabul edilemezdi ve biz vicdani ahlaki sorumluluğumuz gereği görevimizi yaptık diyen Prof. Dr. Çetin Veysal 4 akademisyen arkadaşa da facebook paylaşımları nedeniyle adli soruşturma başlatıldığını ve bununda terörle mücadeleyle ilişkilendirildiğini belirterek yaşanan sürecin kanuna, hukuka uyan bir yanı olmadığını belirti.  

‘BU METNE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÇERÇEVESİNDE İMZA ATTIK’

İletişim fakültesi öğretim üyesi Deniz Altunay,  hepimiz bu metne ifade özgürlüğü çerçevesinde imza attık. Onun dışında herkesin mağlumu olarak doğu ve güneydoğu bölgelerin yaşanan şiddet ve çatışmalara karşı ölümlere karşı daha çok vicdani bir taraftan bakılarak yapılan bir şeydir imza metni bildiridi. Çoğu hocamızda bu anlamda bir akademisyen sorumluğu ile hareket ederek bu metne imza attı. diyen Altunay, savunmalarını verdiklerinde sözleşmelerini yenilenmeyeceğini ve ilişkilerini kesilmesi için rektörlüğün elinden geleni yapacağını dair rektörlük tarafından açıklandığını aktaran Altunay, hukuksuz bir iş yapılmadığını ve ifade özgürlüğü çevresinde vicdani bir şekilde daha fazla insanları ölmesi için akademisyen olarak üstümüze düşeni yaptıklarını söyleyen Altunay, tüm Mersin halkını destek olmaya çağırdı.

‘BU SORUŞTURMAYI YÜRÜTENLER BUNUN UTANCI İLE BİR ÖMÜR YAŞAYACAKLAR’

Çağdaş Hukukçular derneği Mersin Şube Başkanı Mehmet Altuntaş, bildiğin tek bir şey var bu soruşturmayı yürütenler bunun utancı ile bir ömür yaşayacaklar. Bu soruşturmaya maruz kalanlarda bunun onuru ile yaşayacaklar ve insanlık tarihinde böyle geçecekler. Resmen işğüzarlık siyasal iktidara tatlı görünmenin şirin görünmenin başka bir versiyonları hayata geçiriliyor. Yoksa burada temel mesele şu değil ceza kanun şu maddesi ihlal edilmiş ya da TDK’nın şu maddesi ihlal edilmiş dolasıyla kamu düzeni şu şekilde bozulmuş gibi bir gündemle hareket edilmiyor. Tamamen siyasal iktidar düşündüğü gibi düşünmeyen herkesi sindirme dönük bir konsept devrede ve biz de maalesef bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Hocalarımız mağdur oluyor bu kadar değerli bu kadar düzgün ve onurlu iş yapan insanlar mağdur ediliyor. Burada hukuk tartışması yapak saçma tamamen siyasal bir tartışma ve siyasi bir süreç. Kaymakamlara siz yeri geldiğinde yasaları bir kenara bırakın istediğiniz gibi davranın diyen bir zihniyetten Üniversitede akademisyenlerle ilgili başka bir şey beklemek saçmadır. Dedi.

Hukuku tanımayanlar için cesur savcılar olsa ayrı ayrı soruşturma yürütebileceği aktaran Altuntaş,  Çağdaş Hukukçular  olarak bu haksız ve keyfi uygulamaların karşısında olacaklarını söyledi.