İki Ayrı Mahkemede Üç Akademisyenin Davası Görüldü

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
19.12.2017

Barış bildirisi imzacısı akademisyenlerin davalarının dördüncü gününde iki ayrı mahkemede üç akademisyenin davasının ilk duruşmaları görüldü. Akademisyenler Alper ve Şahin'in duruşmalarına 19 Nİsan'da, Garip'in duruşmasına 23 Şubat'ta devam edilecek.

Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacılarına yönelik davaların dördüncü gününde devam etti.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi, 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davalarda Yıldız Teknik Üniversitesi’nden (YTÜ) Canay Şahin ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) Emin Alper’in duruşmaları 19 Nisan 2018’e ertelendi. 

32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ise Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden Almanya vatandaşı Sharo İbrahim Garip'in davasının ilk duruşması vardı. Garip'in duruşması 23 Şubat 2018'e ertelendi.

Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan “Terör örgütü propagandası” ile suçlanıyor.

5 Aralık'ta başlayan akademisyen davalarında bugün görülenlerle beraber 50 kişinin davasının ilk duruşmaları görüldü.

2. Duruşma

11.20: Mahkeme ek süre talebini kabul etti. Davaların birleştirilmesi talebi kapsamında 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın iddianamesinin ve mahkeme tutanaklarının gelecek duruşmaya getirilmesine karar verdi.

Duruşma 19 Nisan 2018, saat 9.20'ye ertelendi.

Avukatlardan birleştirme ve derhal beraat talebi

11.17: Avukat Gülbahar da söz alarak tüm akademisyen davalarının tek bir dosyada ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dört akademisyenin yargılandığı ilk dava dosyasıyla aynı madde kapsamında birleştirilmesini talep etti.

* Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden dava açılmıştı. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de devam ediyor.

TMK 7/2 ve TCK 301 ne diyor?

 TMK 7/2: Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

TCK 301: Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

11.03: Eyüboğlu savunmasına usule ilişkin devam ederek dosyaların birleştirilmesi talebinde bulundu:

"Davalar arasında aynı fiil, aynı tarih, aynı olay ve objektif bağlantı söz konusu. Usul ekonomisine uygun davranılması açısından, çelişkili kararlar verilmesinin engellenmesi ve adil yargılanma hakkını ihlal edilmemesi için davaların birleştirilmesi gerekir."

10:59: Şahin'in avukatlaryından Meriç eüboğlu söz alarak ortada bir suç olmadığı gerekçesiyle müvekkili için derhal beraat talebini yineledi, AYM ve AİHM kararlarından örnekler sundu. 

10.48: Şahin'in avukatlarından Hülya Gülbahar "Savuma alınmadan da beraat kararı verilebilir" diyerek derhal beraat talebinde bulundu.

"Müvekkilimin yaptığı tek şey 1128 akademisyenle birlikte anaysal hakkını kullanarak barış talep etmek. Metinde sadece devletten talepte bulunulmuştur. Bu hem hakkı hem görevidir. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına göre değerlendirildiğinde yapılan şey kişinin ifade özgürlüğünü kullanmasıdır. 

"Terör örgütü propagandası yapmak için 'propaganda niteliğinde bir fiil olmalı' deniliyor. Ancak bizim bahsettiğimiz metinde ne bir terör örgütü ne bir eylem ne de cebir ve şiddete teşvik var. Aksine cebir ve şiddetin ortadan kaldırılması talep ediliyor."

Ek savunma talep edildi

10.46: Avukatlar ve Şahin iddianamenin kendilerine henüz tebliğ edilmediğini belirterek savunma için ek süre talep ettiler.

10.44: İkinci duruşma YTÜ'den Canay Şahin'in kimlik tespitiyle başladı.

1.Duruşma

Alper'in davası 19 Nisan'da devam edecek

10:39: Mahkeme Alper ve avukatlarının ek süre talebini kabul etti. Duruşma 19 Nisan 2018, saat 09.00'a ertelendi. 

10.38: Alper'in avukatlarından Ali Soydan usule ve esasa ilişkin itirazları olduğunu ve bunun için mahkemeye taleplerini içeren bir dosya sunduklarını, ayrıca iddianame ellerine yeni ulaştığı için savunma yapamayacaklarını söyledi. Ek süre talep edildi.

10.36: İlk duruşma İTÜ'den Emin Alper'in kimlik tespitiyle başladı.

10.31: Duruşmalar 09.05'te başlayacaktı. Duruşma salonuna girişler 10.31'de yapıldı.

32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir akademisyen davası

Garip 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davasının ilk duruşmasında iddianameye ilişkin kısa bir savunma yaparak "Bir akademisyen olarak hakikat arayışındayım. Yasaklar demokrasinin önünde, toplumun demokratik gelişiminin önünde engel teşkil etmektedir. Çağrımız şiddeti övmemekte, tam tersine barışa çağrı yapmaktadır" dedi.

Garip bildiriye imzacı olduktan sonra Ocak 2016'da hakkında adli kontrol kapsamında yurtdışına çıkış yasağı uygulanmıştı. Avukatları yurtdışı yasağının kaldırılmasını ve savunma için ek süre taleplerini mahkemeye sundu.

Mahkeme ek süre talebini kabul ederek duruşmayı 23 Şubat 2018'e ertelerken Garip'in yurtdışı çıkış yasağını da kaldırdı.

"Arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız"

Bugün görülen üç dava sonrası adliye önünde avukatlar ve akademisyenler tarafından yapılan açıklamada "Her dava öncesinde bu kapıda olmaya devam edeceğiz. Arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız" denildi.

Açıklamada söz alan Avukat Meriç Eyüboğlu Garip'in davasını hatırlatarak "İstanbul'un dışında Van'a da dava açılmış durumda. Bunun hiçbir sistematiği yok. Dahası savcılığa gidip sorduğumuzda Van'daki imzacılara yönelik herhangi bir iddiananeme olmadığını söyledi" ifadelerini kullandı.

Açıklama gelecek duruşmalar için yapılan dayanışma çağrısıyla sona erdi.

Ne olmuştu?

1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı.

12 Ocak 2016'da Erdoğan, bildiriyi imzalayan akademisyenlerden söz ederek "Ey aydın müsveddeleri, sizler karanlık ve cahilsiniz" dedi.

Açıklamanın ardından akademisyenler ilk bildiriye imza atanlara destek olmak için imzacı olmaya devam etti. İkinci imzacılarla beraber toplam sayı 2212'ye ulaştı.

Birçok üniversitede akademisyenlerin kapıları işaretlendi, tehdit mesajları bırakıldı.

15 Ocak itibariyle Türkiye çapında onlarca akademisyen ev baskınlarının ardından gözaltına alındı, görevden uzaklaştırıldı yahut haklarında idari veya adli soruşturma açıldı.

10 Mart 2016'da Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına, "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini kamuoyuna sunmalarından bu yana yaşanan gelişmeler hakkında basın toplantısı yapıldı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı'nın okuduğu açıklamada savcılığın hangi suçu istinat edeceğini belirlemeden soruşturmalar için harekete geçtiğini belirterek, barış talebinde ısrarcı olduklarını söylediler.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy 15 Mart 2016’da; karar çıktığında yurtdışında olan Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'da serbest bırakıldı.

OHAL ilanından sonra çıkan KHK'lar ile bildiriye imza atan 380 akademisyen görevinden ihraç edildi. Vakıf üniversitelerinde çalışan onlarca akademisyenin de görevlerine son verildi.

(TP)

Kaynak: https://bianet.org/bianet/insan-haklari/192558-iki-ayri-mahkemede-uc-aka...