Duyurular
Report of the current situation
The declaration of the Academics for Peace (Barış İçin Akademisyenler, BAK) “we will not be a party to this crime”, signed by 1128 individuals, a majority of whom work in academic institutions in Turkey, was made public in two press conferences held simultaneously in Ankara and İstanbul on January 11, 2016. Following the press conference nearly one thousand more of our colleagues joined in signing the declaration, hence, now, the total number of signatories now amounts to 2212. In the days following the press conference, signatories from 89 universities across Turkey faced accusations such as “supporters of terror”, “traitors”, “straw or copy intellectuals” in public statements made personally by the President of the Republic, Recep Tayyip Erdoğan over nationally broadcasting tv and radio stations, in addition to several other government authorities, such as the Council of Higher Education (CoHE), the Inter-university Council, and by the presidencies of various universities
Barış İçin Akademisyenler Dayanışma Grubu Raporu
Barış İçin Akademisyenler’in (BAK) “Bu suça ortak olmayacağız!” şiarıyla 11.01.2016 tarihinde İstanbul ve Ankara’da eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği basın açıklamasında kamuoyuna duyurduğu imza metni, büyük bir çoğunluğu Türkiye’deki üniversitelerde görev yapmakta olan 1128 akademisyen ve araştırmacı tarafından imzalanmıştır. Basın açıklamasından sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, birçok hükümet yetkilisinin yaptığı açıklamalarda ve Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Genel Kurulu, Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) ve çeşitli üniversite rektörlükleri tarafından yayınlanan bildirilerde imzacı akademisyen ve araştırmacılar “terör destekçisi”, “vatan haini” gibi ithamlarla karşılaşmış, ulusal ve yerel basın organlarının çoğunda açıkça hedef haline getirilmiştir.
BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER'İN DE BİLEŞENİ OLDUĞU BARIŞ İNİSİYATİFLERİ'NDEN ÇAĞRI....
BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER'İN DE BİLEŞENİ OLDUĞU BARIŞ İNİSİYATİFLERİ'NDEN ÇAĞRI....
Değerli Barış Destekçisi,
İçinde bulunduğumuz bu zor süreçte barış için imza veren, barıştan yana olan kişi ve inisiyatifler olarak "Barış İçin Herkes" diyerek 10 Şubat Çarşamba akşamı 19:30-21:30 saatleri arasında Şişli Kent Kültür Merkezi'nde bir araya geleceğiz.
BASINA VE KAMUOYUNA
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlığıyla, 11 Ocak 2016’da 1128 imzayla kamuoyuna duyurduğu metni, 20 Ocak 2016 22:00 itibariyle, Türkiyeli 2212 akademisyen ve araştırmacı imzalamış, metne yurtdışından da aynı tarih ve saat itibariyle 2279 akademisyen ve araştırmacı destek vermiştir. Geldiğimiz noktada, destekleyen herkese teşekkür eder, imza kampanyasını tamamladığımızı duyururuz.
BASINA VE KAMUOYUNA
Basına ve Kamuoyuna
Öncelikle şunu belirtmek isteriz. “Bu Suça Ortak Olmuyoruz” isimli metnin imzacıları olarak imzalarımızın arkasındayız. Bize yöneltilen tüm hakaretler ve tehditlerle ilgili hukuki süreç başlatacağımızı bildiririz. Bu hakaretler ve tehditlere rağmen bize desteğini sunan öğrencilerimize, Eğitim-SEN, ÇHD, TODAP, Barış Bloğu, Barış İçin Edebiyatçılar ve diğer tüm kurum, kuruluş ve bireylere teşekkür ederiz.
İmza metnini sunduktan sonra yaptığımız basın açıklaması
Bu metne Türkiye'de 89 farklı üniversitede ve dünyanın çeşitli ülkelerinde üniversitelerde çalışan1128 akademisyen ve araştırmacı imza verdi. Açıkçası Barış İçin Akademisyenler grubu olarak metni oluşturup imzaya açtığımızda, böyle büyük bir ilgiyle karşılanacağını beklemiyorduk. Metnimizin her yaş ve ünvan grubunda karşılık bulması bizim için heyecan verici oldu. Tüm Türkiyeli, ama özellikle de genç akademisyenlerin ülkemizde gerçekleşen insan hakları ihlalleri karşısında gösterdikleri duyarlılık bizi çok mutlu etti.
Bu suça ortak olmayacağız! Em ê nebin hevparên vî sûcî!
Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!
Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.
"Bu suça ortak olmayacağız!" - Yurtdışı akademisyenler ve entellektüeller desteği (International support to our petition)
|
İsim-Soyisim |
Unvan |
Kurum |
1 |
Ahmed Ferhadi |
Professor |
New York University |
"Bu suça ortak olmayacağız!" - Yurtdışı akademisyenler ve entellektüeller desteği (International support to our petition)
|
İsim-Soyisim |
Unvan |
Kurum |
1 |
Ahmed Ferhadi |
Professor |
New York University |
We will not be a party to this crime! (in English, French, German, Spanish, Arabic, Russian, Greek)
As academics and researchers of this country, we will not be a party to this crime!
The Turkish state has effectively condemned its citizens in Sur, Silvan, Nusaybin, Cizre, Silopi, and many other towns and neighborhoods in the Kurdish provinces to hunger through its use of curfews that have been ongoing for weeks. It has attacked these settlements with heavy weapons and equipment that would only be mobilized in wartime. As a result, the right to life, liberty, and security, and in particular the prohibition of torture and ill-treatment protected by the constitution and international conventions have been violated.
Ankara Katliamı ve Sonrası Gelen Baskılara Dair
Kamuoyuna,
Barışı ve Barış’ımızı Savunuyoruz
Barışı ve Barış’ımızı Savunuyoruz
Türkiye’de üniversitelerin ve üniversite hocalarının ırkçı ve nefret söylemiyle dolu haberlerle hedef gösterildiği olaylara her geçen gün yenileri ekleniyor.
Gün geçmiyor ki, herhangi bir üniversitedeki bir akademisyen, düşünceleri, akademik çalışmaları, yorumları veya yazıları sebebiyle soruşturma konusu olmasın, hedef gösterilmesin.
Declaration by Scholars for Peace in Solidarity with the Saturday Mother of Turkey
DECLARATION BY SCHOLARS FOR PEACE
IN SOLIDARITY WITH THE SATURDAY MOTHERS OF TURKEY
On October 25th, 2014, the Saturday Mothers will remind us for the 500th time of the daughters and sons they have lost due to the forced disappearances on the part of the state, mostly in the Kurdish region. They will, for the 500th time, hold accountable the state that has worked so hard to remove from our collective memory the struggle and existence of their children.
Barış İçin Akademisyenler Cumartesi Anneleri ile
Kamuoyuna;
Cumartesi Anneleri’nin devlet tarafından çoğu Kürt bölgelerinde kaybettirilen, varlıkları ve mücadeleleri hafızamızdan silinmeye çalışılan kızlarının ve oğullarının yaşamlarını bize 500üncü seferdir hatırlatacakları, devletten 500üncü seferdir hesap soracakları gün…
Hükümeti Adım Atmaya Kamuoyunu Duyarlı Olmaya Davet Ediyoruz
Son bir aydır çözüm sürecinin yürütücüsü olan Kürt aktörlerin tamamı sürecin tek taraflı olarak ilerlediğini belirtiyor ve sürecin durma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu konusunda kamuoyunu uyarıyorlar.
Barış İçin Akademisyenlerin Akil İnsanlar Heyeti Değerlendirmesi
Barış İçin Akademisyenlerin Akil İnsanlar Heyeti Değerlendirmesi
Barış İçin Akademisyenlerden Çağrı
Barış İçin Akademisyenlerden Çağrı
Türkiye’de yaşayan toplumların barış isteyen tüm kesimleri gibi akademisyenler olarak biz de Kürt sorununun bir an evvel çözülmesini ve özgürlük ve adalet getirecek bir barışın inşa edilmesini istiyoruz. Bu sebeple biz aşağıda imzası bulunan akademisyenler öncelikle, Ocak ayından bu yana süren barış görüşmelerine destek verdiğimizi ve bu süreç sonunda kalıcı ve adil bir barışın tesis edilmesine yönelik her türlü katkıyı yapacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Barış için Akademisyenlere Yönelik Hak İhlalleri / Rights Violations Against "Academics for Peace"
Pages
- « first
- ‹ previous
- 1
- 2
- 3