Bir Akademisyene 1 Yıl 3 Ay Ertelemeli Hapis Cezası

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
06.02.2019

Akademisyen Sinem Aydınlı'ya hükmün açıklanmasını geri bırakarak 15 ay hapis cezası verildi. Mahkeme başkanı, avukat Ali Soydan'ın "Müvekkilimiz buraya mafya lideri olarak gelseydi AİHS ve Anayasa hükümlerine göre beraat ederdi" dediği savunmasına müdahale etti.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini  imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları devam etti.

37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) Bahçeşehir Üniversitesi'nden Arş. Gör. Sinem Aydınlı'nın üçüncü, 23. ACM'de ise Dicle Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Zeki Kanay'ın birinci duruşmaları görüldü.

Aydınlı hakkında kararını açıklayan mahkeme, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'de düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak suçunu sabit görerek" 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Kararda hükmün açıklanması geri bırakıldı.*

Terörle Mücadele Kanunu 7/2

Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

23. ACM'de ise Zeki Kanay'ın ifadesinin alınması için Diyarbakır'a talimat yazıldığı ancak Diyarbakır'da sanığa tebligat yapılamadığı için dosyanın kapatılıp İstanbul'a geri gönderildiği görüldü. Duruşma ileri bir tarihe bırakıldı.

Savunmaya müdahele: "Siyasi söylemler"

37. ACM'deki karar duruşmasında hazır bulunan Sinem Aydınlı, savcının bir önceki celse sunduğu esas hakkında mütalaasına karşı beyanında suçlamaları reddetti. Beraatini istedi.

Ardından esasa ilişkin savunmasını yapan avukat Ali Soydan'ın sözlerine mahkeme başkanı Akın Gürlek birkaç kez müdahale ederek savunmayı bitirmesini söyledi. Soydan'ın savunmaya devam etmesi üzerine başkan uyarısını duruşma zaptına da geçirdi. 

Uyarının "Sanık müdafinin yapmış olduğu son savunmanın iddianamenin belirtilen suç isnadına ilişkin olmadığı, siyasi söylemlerde bulunduğu..." kısmında Soydan, "Dava siyasi o yüzden" dedi. Uyarının devamında "... halen siyasi söylemlerine devam ettiği dikkate alınarak sanık müdafi sözlü olarak uyarıldı" ifadelerine yer verildi.

Soydan: Bese Hozat dışarıda desem dinlenmeyecek

Soydan savunmasında şunları söyledi:

“İddianame bir hukuki metin olmaktan çok siyasi parti bildirgesidir. İddianame okunduğunda hukuktan, Anayasadan, AİHS’den nefret edildiği görülmektedir. İddianame işlenen suçtan çok sanığın ideolojik kampını ele almaktadır. Siyasal baskılarla, siyasal duruma göre hazırlanmıştır.

“Hukuk failin zihinsel ve ruhsal durumla ilgilenmez. Yargılama boyunca hiçbir talebimiz kabul edilmemiştir. Öyle ki iddianamede akademisyenlerin bildiriyi imzalamasının nedeni diye iddia edilen Bese Hozat dışarıda tanık olarak bekliyor desem, buraya çağrılıp dinlenmeyecektir.

"Mafya lideri olarak gelseydi beraat ederdi"

“Müvekkilimiz buraya mafya lideri olarak gelseydi AİHS ve Anayasa hükümlerine göre beraat ederdi. Ancak akademisyen olarak karşınızda olan müvekkilimiz sosyal ve siyasal konumu itibariyle suçlu sayılacaktır. AİHS ve Anayasa hükümleri sıradan bir vatandaşa uygulanmamaktadır.

“Yargı bağımsız olmak zorundadır. Sizden de bağımsız tarafsız olmanızı talep ediyoruz.”

1 yıl 3 ay

Soydan'ın savunmasına uyarıyla son veren mahkeme verilen aranın ardından açıkladığı kararında "terör ötgütü propagandası yapmak" suçunu sabit gördü:

"... suçun işlenme şekli, cezanın alt sınırdan ayrılmamasını gerektirir bir durum olmaması dikkate alınarak 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, eylemi basın ve yayın yolu ile gerçekleştirmiş olduğundan yarı oranında arttırım yapılarak 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına..." 

Kararda "sanığın sabıkasız oluşu, duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak" hükmün açıklanması geri bırakıldı.

37. ACM Heyeti - Mahkeme başkanı: Akın Gürlek - Üyeler: Ferhat Gülbağça, Ferhat Şahin - Savcı: Alaattin Çolak.

Akademisyen yargılamaları hakkında

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

6 Şubat 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 469 oldu. 87 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 3 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 1 akademisyen 2 yıl 3 ay; 1 akademisyen 2 yıl 6 ay; 1 akademisyen 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 90 akademisyenin tamamı hapis cezasına mahkum oldu. 

HAGB 

Bugüne kadar 11 akademisyen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmedi. İçlerinden 7'sine 1 yıl 3 ay, 1'ine 1 yıl 6 ay, 1'ine 2 yıl 6 ay, 1'ine 3 yıl hapis cezası verildi. 1 kişinin kararı henüz açıklanmadı.

36. ACM, HAGB istemeyenlerin cezasında indirim yaptı ve 2 yıl denetimle cezayı erteledi. 32. ACM cezada indirim yaptı ancak erteleme vermedi. 37. ACM ise hem indirim hem erteleme uygulamadı.  

3 akademisyene ise HAGB'ye ilişkin beyanları sorulmadı. HAGB sorulmayanlardan birine 1 yıl 6 ay, birine 1 yıl 3 ay, birine 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Cezası 2 yıldan fazla olanların ertelenmeyen mahkumiyet kararları istinaf mahkemesine gidecek. İstinaf kararı onaylayacak ya da bozacak.

Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor.

(TP)

* Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) madde 231'e göre, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor.

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/205233-bir-akademisyene-1-yil-...