İşten çıkarılan akademisyenler MEÜ Rektörlüğü’nü yalanladı!

Yazar / Referans: 
Sözcü
Tarih: 
07.03.2016

Mersin Üniversitesi (MEÜ) BAK İmzacıları, öğretim elemanlarının işten çıkarılmaları hakkında bir duyuru yayımlayarak rektörlüğün açıklamalarını yalanladı.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörlüğü, işten çıkarılan akademisyenlerin bildiri imzaladığı için değil verimsiz çalıştıklarını gerekçe gösteren bir açıklama yapmıştı. BAK bildirisine imza atan akademisyenler ise rektörlükten yapılan açıklamanın, yaşanan gerçek durumu yansıtmadığını duyurdu.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) BAK İmzacıları, öğretim elemanlarının işten çıkarılmaları hakkında bir duyuru yayımlayarak rektörlüğün açıklamalarını yalanladı.

Barış için Akademisyenler Bildirisi”ne (BAK) imza atan akademisyenlerden, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörlüğü’nün işten çıkarılmalara yönelik açıklamalarına yanıt gecikmedi. BAK bildirisine imza atan akademisyenler, rektörlüğün açıklamalarının Mersin Üniversitesi’nde yaşanan gerçek durumu yansıtmadığını söyleyerek konuya yönelik  bir duyuru yayımladı.

BAK bildirisine imza atan akademisyenlerin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“AKADEMİK YETERSİZLİK GEREKÇESİ” GERÇEĞİ YANSITMIYOR”

Her şeyden önce sözleşmesi yenilenmeyerek işten atılan veya sözleşme süresi dolup sözleşmesinin yenilenmeme durumu olan akademisyenlerin akademik ünvanları yardımcı doçenttir. Rektörün işten çıkarma nedeni olarak gösterdiği “akademik yetersizlik” gerekçesi ise sürecin seyrine bakıldığında gerçeği yansıtmamaktadır.

Yardımcı doçentlerin 3 sene süreyle görev yenileme yapabilmeleri için çeşitli bilimsel yayınlar üretmesi gereklidir. İlk yenilemede 45 puan, daha sonraki yenilemelerde ise 60 puan aranır. Bilimsel eserlerin bulunduğu dosya 3 kişiden oluşan bir jüriye gönderilir, jüri raporları sonrası görev yenileme yapılır.

Mersin Üniversitesi’nde işten çıkarılan ilk öğretim üyesinin ilk jüriden gelen raporları olumludur. İmzacı akademisyenlerle ilgili kamuoyunda tartışma başladıktan sonra bu öğretim üyesinin ilk jürisi bozulmuş, yerine bir kısmı da “karşı imzacılardan” oluşan ve tamamı Mersin Üniversitesi dışından seçilen yeni bir jüri oluşturularak olumsuz rapor verilmiştir ve buna dayanarak sözleşme yenilenmemiştir. İkinci jürinin oluşturulma biçimi de usulsüzdür. Çünkü ilgili yönetmeliklere göre jüri üyelerinden en az birinin Mersin Üniversitesi’nde ilgili öğretim üyesinin çalıştığı birimden olması gerekmektedir. Oysa üç jüri üyesi de Mersin Üniversitesi dışından, hukuka açıkça aykırı biçimde belirlenmiştir.

İkinci akademisyenin durumu ise daha farklıdır. Dosyası jüriden olumlu rapor almasına karşın “fakülteden rektörlüğe raporun geç bildirilmesi nedeniyle” görev süresi uzatılmamıştır.

Üçüncü akademisyenin durumu ise ibretliktir. 60 puan yeterli olmasına rağmen dosyasında 400 puan değerinde akademik çalışma bulunan akademisyenin, biri Konya Selçuk Üniversitesi’nden diğeri de Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nden iki jüri üyesinin olumsuz raporlarıyla dosyası reddedilmiştir.

Akademisyenler, iddia edildiği gibi akademik yetersizlikleri nedeniyle işten çıkarılmamaktadır. Her üç akademisyen de dosya yenileme için gereken asgari puanın üzerinde akademik çalışmaya sahiptir.

İşten çıkarma veya olumsuz raporlar, bürokratik ve idari müdahaleler üzerinden gerçekleştirilmiştir.

Açıklamada rektörlüğün “Diğer imzacılar işlerinde çalışıyor” beyanı üzerine de bir açıklama yer aldı. BAK bildirisine imza atan akademisyenler bu konuya yönelik de şunları söyledi:

“HUKUK, BİLİM VE ETİK DIŞI UYGULAMALARIN SÜRECEĞİNİN GÖSTERGESİ “ 

“Öğretim üyeleri dışında, üniversitelerde “öğretim elemanı” olarak adlandırılan kadrolar da bulunmaktadır. Bu personelin sözleşme yenileme süresi ise üyelerin aksine 1 yıldır ve toplu olarak yapılmaktadır. Yine üyelerden farklı olarak öğretim elemanlarının bilimsel yayınlardan oluşan bir dosya hazırlaması gerekmemektedir.

Mersin Üniversitesi’nde BAK bildirisine imza atan 3 öğretim elemanı bulunmaktadır. İki uzman ve bir araştırma görevlisinden oluşan imzacı öğretim elemanlarının sözleşmeleri 14 Nisan 2016 tarihinde sona ermektedir. Bu personelin işten çıkarılacaklarına dair karar ise şimdiden kendilerine tebliğ edilmiştir. Görevlerini uzatmama gerekçesi de “haklarında açılmış adli ve idari soruşturmaya” dayandırılmıştır. Bu gerekçe masumiyet karinesini açıkça ihlal ettiği gibi, keyfi ve usulsüzdür. Üstelik fakültelere de iki uzman ve bir araştırma görevlisinin görev sürelerinin uzatılması yönündeki Aralık 2015 tarihli talepleri aynı gerekçe ile geri gönderilmiş ve fakültelerin olumlu kararlarını değiştirmeleri istenmiştir.

Nisan ayından itibaren sözleşmesi yenilenmeyen akademik personel sayısı 6 olacaktır. Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’nın imzacı akademisyenlerle ilgili usulsüz ve hukuksuz görev uzatmama uygulamaları, kamu üniversiteleri arasında ilktir. Kendisinin de çeşitli platform ve görüşmelerde dile getirdiği gibi, sözleşme zamanı gelen diğer imzacı öğretim üyeleri için de usulsüz ve hukuk dışı işten çıkarmaların süreceği anlaşılmaktadır.

Açıkça görüldüğü üzere “akademik yetersizlik” gerekçesi, oldukça hukuksuz ve maksatlı olarak gerçekleştirilen idari uygulamalar göz önüne alındığında geçersizdir. Bundan sonraki süreçte de benzer hukuk, bilim ve etik dışı uygulamaların süreceği anlaşılmaktadır.”