İşten Çıkarılan Akademisyenlerden Tepki

Yazar / Referans: 
Nilay Vardar - Helin Yıldırım - BİA Haber Merkezi
Tarih: 
02.09.2016

Kanun Hükmünde Kararname ile 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaati ile irtibatı bulunduğu gerekçesiyle üniversitelerdeki 2 bin 346 kişi işten çıkarıldı.

İşten çıkarılan akademisyenler bianet'e konuştu.

Biçer: Bunun darbeyle ilgisi olamaz

İşten atılanlardan Kocaeli Üniversitesi’nden aynı zamanda Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer bianet’e şöyle konuştu:

“Kocaeli Üniversitesi’nde barış için imza kampanyasına katılan 19 imzacı işten çıkarıldı. Özellikle barış isteyen, demokrasi talebinde bulunan emekten yana olan insanların memuriyetten çıkarılması kabul edilemez. Bu konuda bizden çok iktidardakilerin bir şeyler söylemesi gerekir.

"Bu uygulamaların darbe girişimiyle alakası yok. Bu tamamen faşizan bir uygulama. Biz bunla ilgili olarak hukuki mücadelemeizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu karar kesinlikle geri çevrilecek çünkü hukuk normuna sığmayacak bir şey. Üniversitenin hiçbir değeriyle bağdaşmayan bir karar."

Hamzaoğlu: OHAL'in bizlere gelmemesi beklenemezdi

Karaburun bilim kongresinde konuşmacı olan masadakilerin tamamı işten atıldı

Kocaeli Üniversitesi'nden Onur Hamzaoğlu ise şöyle konuştu:

"OHAL’in Türkiye’de 2016 koşullarında Kürtlere, sosyalist ve komünistlere gelmeden tamamlanmayacağını biliyorduk. O anlamda Yenikapı ruhu süreci içinde olanların da bir kez daha düşünmeleri gerekiyor. Cadı avı süreci başlamış durumda. Kendi hukuklarına bile uyamadıkları bir süreç. Ama bizim için zil çaldı, okul tatil diye bir şey yok, kaldığımız yerden, yeni kimliklerimizle devam ediyoruz mücadelemize. Bizim topumuz, tabancamız yok, aklımız, umudumuz ve inancımız var. Bunların gücüyle yürüyüşümüze devam edeceğiz. Şu anda ancak uluslararası hukuk süreci işletilebiliyor."

Adaklı: Düşman gördüklerini tasfiye ediyorlar

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Gülseren Adaklı şunları söyledi:

“Alınan kararla ilgili şoktayım. Çünkü OHAL kapsamında bile olsa herkesi bir terör örgötüne üye olduklarını gerekçe göstererek uzaklaştırmaları absürd. Yerel iktidarların, rektörlerin ve içeriden kötü niyetlilerin, çok müdahalesi olduğunu düşünüyorum. Kötü niyetlilerin düşman olarak gördüklerini tasfiye edebilmesi için çok müsait bir durum var. Geçmişte de bir sürü insan işten atıldı. Uzaklaştırıldı. Şimdi yine aynı şeyler yaşatılıyor. Ben haklarımı savunmaktan vazgeçmeyeceğim. Dava açmayı düşünüyoruz. Diğer arkadaşlarla birlikte dayanışma içinde olacağız.”

Dabağcı: Tüm muhalifleri bastırmak istediler

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Esra Dabağcı şunları söyledi:

“OHAL’le birlikte ellerine fırsat geçmişken tüm muhalifleri bastırmak istedier. Sesleri kısmak için KHK’ları kullandılar. Kendinden olmayanı bugün FETÖ’cü yarın başka bir şey diyerek ihraç ediyorlar. Ellerine geçen büyük bir fırsat.

“Ben de imzacı listesindeyim. Ankara Üniversitesi imzacı olduğum için hakkımda soruşturma açıldı. Rektör senatoda dosyalarımızı YÖK’e göndereceğini konuşmuştu. Biz de Ankara’dan 103 akademisyen olarak diğer hocalar gibi mobbinge maruz kaldık. Hem kendim için hem diğer arkadaşlarım için ben de hukuki süreçte yer alacağım.”

Badem: Delil yok ama hüküm var

Tunceli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Candan Badem de bugün yayınlanan KHK ile görevden atıldı.

Badem, Fethullah Gülen cemaatine yönelik operasyonlarda önce açığa alınmış, 3 Ağustos'ta da gözaltına alınmıştı. Operasyona “Ateist ve Marksistim, benden nasıl Fethullahçı çıkaracaklar merak ediyorum” diye tepki gösteren Doç. Dr. Badem, savcılığın tutuklama talebiyle sevk ettiği hakimlikçe serbestbırakılmıştı.

Doç. Dr. Badem bugün OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile üniversitedeki görevinden uzaklaştırıldı ve kamu görevinden men edildi.