Dört Akademisyen Hakim Karşısına Çıktı

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
08.03.2018

İstanbul ve Galatasaray üniversitelerinden Prof. Dr. Naz Çavuşoğlu, Yrd, Doç. Dr. Verda İrtiş, Doç. Dr. Ceren Sözeri ve Araştırma Görevlisi Can Soylu olmak üzere dört akademisyenin ilk duruşmaları görüldü.

Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan dört akademisyen Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşmalarına çıktı.

İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Naz Çavuşoğlu ile Araştırma Görevlisi Can Soylu ve Galatasaray Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Verda İrtiş ile Doç. Dr. Ceren Sözeri duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmalarda akademsiyenler suçlamaları reddederek derhal beraat talebinde bulundu. Avukatların derhal beraat ve birleştirme taleplerini reddeden mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dört akademisyenin yargılandığı dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları ve Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların istenmesine karar verdi.

İrtiş ve Sözeri'nin duruşması 9 Ekim'e, Soylu ve Çavuşoğlu'nun duruşması ise 10 Ekim'e ertelendi.

Duruşmayı Ceren Sözeri'nin yazarı olduğu Evrensel Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat'ın da aralarında bulunduğu gazete çalışanları izledi. 

İmzacı akademisyenlere yönelik davalar 5 Aralık 2017'de başladı. 8 Mart itibariyle 145 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.

Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Mahkeme Başkanı: Erdoğan Şimşek; Üyeler: Kadir Alpar, Serkan Baş; Savcı: Can Tümer Keriş.

1. duruşma

Galatasaray Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Verda İrtiş duruşma salonunda hazır bulundu. İrtiş suçlamaları reddederek savunma için ek süre talep etti. 

Avukat İlkan Koyuncu söz alarak akademisyen yargılamalarının birleştirilmesi ve 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) devam eden dört akademisyenin yargılandığı dava ile birleştirme taleplerinde bulundu:

"Benzer mahiyetteki dosyalarda aynı eylemlerle ilgili sırf sanık farklılığına dayalı davada Türk Ceza Kanunu (TCK) 301 maddesi gereğince yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'ndan onay alınmıştır. Savunmayı TMK 7/2'den mi yoksa TCK 301'den hazırlamamız gerektiğini anlamak ve savunmamızı sunabilmek için öncelikle bu usuli sorunun çözülmesini talep ediyoruz."

13. ACM’deki dosya

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Henüz yanıt gelmedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

TCK 301

Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

Duruşma 9 Ekim'de devam edecek

Mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzakkere yazılarak dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı ile mahkeme arasında TCK 301 kapsamında gerçekleşen yazışmaların istenmesine karar verdi.

Bir sonraki duruşma 9 Ekim 10.30'da görülecek.

2. duruşma

Galatasaray Üniversitesi'nden Doç Dr. Ceren Sözeri duruşma salonunda bulundu. Sözeri suçlamaları reddederek savunmasını açıklamak için ek süre talep etti.

Sözeri'nin avukatı söz alarak Zeynep Soydan derhal beraat, birleştirme ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki esas sayılı soruşturma evrakının örneğinin mahkemeye celbini ya da dosyanın incelenmesi için kendilerine yetki belgesi verilmesini talep etti:

"İddianameye konu yazılarda cebir, şiddet, tehdit içeren yöntemleri meşru gösteren övücü nitelikte hiçbir unsur yoktur. Dolayısıyla atılı suça temas eden bir durum da söz konusu olamaz. Bu nedenle derhal beraat kararı verilmelidir.

"Burada tek bir fiilden bahsedilmektedir. Sadece sanık isimleri farklıdır. Yargılama ekonomisi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi açısından tüm davaların tek bir dosyada birleştirilmesi grekmektedir. İlk dava olan 13. ACM'deki dava dosyasının getirtilip incelenmesini ve davaların birleştirilmesinin değerlendirilmesi talep ediyoruz.

"Bu dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma dosyasından diğer akademisyen davaları gibi ayrılarak gelmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki dosyada soruşturma halen gizli. Anayasal savunma hakkımızın engellenmemesi için dosyanın mahkemeye celbini, kabul edilmediği takdirde dosyanın tarafımızdan incelenmesi için tarafımıza onaylı yetki belgesi verilmesini talep ediyorum."

Talepler reddedildi, duruşma ertelendi

Mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzakkere yazılarak dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmaların istenmesine karar verdi. Derhal beraat ve yargılamaların birleştirilmesi talepleri reddedildi.

Mahkeme, cumhuriyet başsavcılığı soruşturma evrakının tasdikli örneğinin istenmesi ve yetki belgesi verilmesi taleplerini de "mevcut delil durumu ve bu dosyanın bu sanıklara ilişkilendirilerek dava açılma hususu dikkate alındığından" reddetti.

Bir sonraki duruşma 9 Ekim 10.45'te.

3. duruşma 

Avukat Eyüboğlu: Adil yargılanma hakkının ihlali

İstanbul Üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Can Soylu duruşma salonunda hazır bulundu. Avukatı Meriç Eyüboğlu söz alarak itirazlarını sundu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ifade özgürlüğü konulu kararlarına atıfla derhal beraat talebinde bulundu.

Eyüboğlu davaların birleştirlmesi talebini sunarken davaların ayrı yürütülmesinin usul ekonomisine ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu söyledi. Birleştirme taleplerinin 13. ACM'deki dosya getirtilmeden reddedildiğini ifade eden Eyüboğlu, mahkemenin dosyayı incelemeden verdiği red kararına hukuki bir gerekçe sunmasını istedi.

Duruşma 10 Ekim'de devam edecek

Mahkeme, davaların birleştirlmesi, derhal beraat taleplerini reddetti. 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzakkere yazılarak dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları, Adalet Bakanlığı ile mahkeme arasında TCK 301 kapsamında gerçekleşen yazışmaların istenmesine karar verdi.

Bir sonraki duruşma 10 Ekim 09.30'da.

4. duruşma

İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Naz Çavuşoğlu duruşma salonunda hazır bulundu.Çavuşoğlu suçlamaları reddederek anayasal hakkını kullandığını söyledi. Savunma için ek süre talep etti. 

Avukat Meriç Eyüboğlu önceki duruşmada sunduğu savunmasını yineleyerek derhal beraat ve birleştirme taleplerinde bulundu. 13. ACM'den istenen belgeleri inceledikten sonra savunma yapacaklarını söyledi.

Mahkeme aynı karar ve gerekçelerle bir sonraki duruşmanın 10 Ekim 09.40'ta görülmesine karar verdi.

Ne olmuştu?

1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu.

Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 8 Mart itibariyle 145 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.

(TP)

Kaynak: https://m.bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/194963-dort-akademisyen-haki...