Barış Akademisyenleri’ne “Cesur Düşünce Savunucusu” Ödülü

Yazar / Referans: 
Bianet
Tarih: 
30.04.2018

2018 Cesur Düşünce Savunucusu Ödülü, üniversitelerde dayanışmayı oluşturmakta ve akademik özgürlük, sorgulama özgürlüğü ve barışçı fikir alışverişi ilkelerini teşvik etmekteki olağanüstü çabaları sonucu Barış Akademisyenleri'nin oldu.

Risk Altındaki Akademisyenler (Scholars at Risk) 2018 Cesur Düşünce Savunucusu Ödülü, Barış İçin Akademisyenler’e verildi.

Ödül gerekçesi üniversitelerde dayanışmayı oluşturmakta ve akademik özgürlük, sorgulama özgürlüğü ve barışçı fikir alışverişi ilkelerini teşvik etmekteki olağanüstü çabaları olarak açıklandı.

Ödülü iki akademisyen aldı

25 Nisan tarihinde, Berlin’de düzenlenen Risk Altındaki Akademisyenler Ağı 2018 Global Kongresi’nde verilen ödülü, Barış İçin Akademisyenler grubu adına Berlin Teknik Üniversitesi’nden Muzaffer Kaya ve Humboldt Üniversitesi’nden Tebessüm Yılmaz aldı.

Ödül, akademik özgürlük ve benzeri değerleri uygulamaya ve yaymaya çalışan, tehdit altındaki birey ya da gruplara veriliyor. Son olarak, Mısır’da haksız yere hapse atılan 600’ün üzerinde öğrenci ve akademisyene verilmişti.

Tema; "Üniversite ve Demokrasi'nin Geleceği"

Bu yıl kongrenin teması, demokratik değerlerin baskı altında olması nedeniyle, "Üniversite ve Demokrasi’nin Geleceği" olarak belirlendi. Akademik camianın tamamının akademik değerlerin geliştirilmesi, açıklanması ve savunulmasında rolü ve sorumluluğunun üstünde duruldu.

Bu yılki ödülün, akademik özgürlük ve yükseköğretim bünyesindeki insanların haklarını korumaktaki cesaret ve kararlılıklarıyla Barış İçin Akademisyenler’e verildiği açıklandı.

 Barış İçin Akademisyenler’in, Türkiye içinde ve dışındaki akademisyenler arasında dayanışmayı kurduğu belirtildi. Ayrıca barışçıl aktiviteleri sebep gösterilerek işlerini, geçim kaynaklarını, hatta özgürlüklerini kaybeden meslektaşlarına grubun yardım ettiğinin altı çizildi.

Berlin'de ödül İstanbul'da davalar

Barış İçin Akademisyenler Türkiye'de ise davalarla karşı karşıya.

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

26 Nisan itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 200 oldu. 13 akademisyen 1’er yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel'in cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in cezasının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi.

Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016)  ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor.

(YT/BK)

*  Fotoğraf: Serdar Değirmencioğlu / Berlin

Kaynak: http://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/196662-baris-akademisyenleri-ne...