Bir Akademisyene Daha 1 Yıl 3 Ay Ertelemeli Hapis Cezası

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
22.10.2018

Bahçeşehir Üniversitesi'nde işten çıkarılan akademisyen Gülengül Altıntaş'a 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini  imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.

36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) Bahçeşehir Üniversitesi'nde işten çıkarılan Öğr. Gör. Naciye Gülengül Altıntaş'ın dördüncü duruşması görüldü.

Mahkeme heyeti, Altıntaş'ın "TMK 7/2'den suçunun sabit görülerek aynı maddenin 1. cümlesi gereğince suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu dikkate alınarak 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, suçu basın ve yayın yoluyla işlemesi nedeniyle aynı maddenin 2. cümlesi gereğince cezanın ikide bir oranında arttırılmasına, yargılama sırasındaki davranışları nedeniyle altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına" karar verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor.

Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231’deki düzenlemede şu ifadeler öne çıkıyor.

“Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.  Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.”

Mahkeme Başkanı: Hakan Özer - Üyeler: Onur Engin Deniz, Veli Gürsoy - Savcı: Hasan Adalı.

TCK 301 talebi reddedildi

Duruşmanın başında konuşan avukat Ali Soydan diğer mahkemelerdeki akademisyen davalarında yargılamaya Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 301 kapsamında devam edilebilmesi için Adalet Bakanlığı'na izin talebi gönderildiğini ve izin gelene kadar durma kararı verildiğini söyledi.

Savcı "yargılamanın terör örgütü propagandası suçundan" devam etmesini talep etti. Heyet, "daha önceki celselerde ilgili talebin reddedildiği ve diğer mahkemelerdeki kararların kendilerini bağlamayacağı" gerekçeleriyle talebin yeniden değerlendirme yapılmasına yer olmadığına karar verdi.

Soydan: 17 sayfa şüphe var ama delil yok

Savcı bir önceki celsede açıkladığı esas hakkında mütalaasını tekrar ederek Altıntaş'ın TMK 7/2’ye göre cezalandırılmasını istedi.

Terörle Mücadele Kanunu 7/2

Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

Son sözü sorulan Altıntaş ve avukatı Ali Soydan ise derhal beraat talebinde bulundu. Soydan 24 sayfalık savunmasını mahkemeye yazılı olarak sundu. Özetle şunları söyledi:

“Hiçbir çapraz değerlendirme yapmadan iddianameye göre karar vereceksiniz. İddianamede 17 sayfa şüphe var ama tek bir delil yok. Buna göre verilecek karar hukuki değildir.

“TMK 7/2’nin oluşabilmesi için doğrudan kastın oluşması gerekir. Olası kastta, yani yüzde bir şüphenin bile olduğu yerde terör örgütü propagandası suçu oluşmaz.”

1 yıl 3 ay hapis cezası

Mahkeme heyeti Altıntaş'ın eyleminde "terör örgütü propagandası yapmak suçunu sabit görerek" 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklamasını geri bıraktı.

Akademisyen yargılamaları hakkında

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

22 Ekim itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 340 oldu. 29 akademisyen 1’er yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in ve Ersanlı'nın cezalarının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi.

Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor.

Birleştirme kararları

33. ACM, 25. ACM, 29 ACM, 30. ACM'de akademisyen dosyaları birleştirildi.

(TP)

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/201905-bir-akademisyene-daha-1...