Üç Akademisyene Ertelemeli 1 Yıl 3 Ay Hapis Cezası

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
23.10.2018

Üç akademisyene TMK 7/2'den 1 yıl 3 ay ertelemeli hapis cezası verildi. 36. ACM, İbrahim Kaboğlu'nun dosyasında yetkisizlik kararı verdi. Bir akademisyen için "örgüte yardım" suçlamasıyla mütalaa verildi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini  imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.

Bugün üç ayrı mahkemede 12 akademisyenin duruşmaları görüldü:

24. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM): Boğaziçi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Erol Köroğlu'nun üçüncü duruşması.

28. ACM: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden (MSGSÜ) Arş. Gör. Onur Baysal'ın ikinci duruşması.

36. ACM: Galatasaray Üniversitesi'nden Doç. Dr. İpek Merçil; İstanbul Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi O.A., Prof Dr. Gülhan Türkay, Dr. Öğr. Üyesi Güven Gürkan Öztan, ihraç edilen Dr. Ertan Ersoy, Dr. Öğr. Üyesi Sinan Yıldırmaz, Prof. Dr. Taner Gören; İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) emekli Prof. Dr. Yücel Candemir; Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Dr. Mehmet Rıza Türkay'ın üçüncü duruşmaları.

3 kişiye 1 yıl 3 ay ceza

36. ACM heyeti, akademisyenlerden İpek Merçil, O.A. ve Yücel Candemir hakkında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2'de düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak" suçunu sabit görerek 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Terörle Mücadele Kanunu 7/2

Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

Kararların tamamında hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor.

Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231’deki düzenlemede şu ifadeler öne çıkıyor.

“Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.  Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.”

"Örgüte yardım" suçlamasından mütalaa

24. ACM'deki Erol Köroğlu'nun duruşmasında savcı esas hakkında mütalaasını açıkladı. Akademisyenin "örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçunun düzenlendiği TMK 5/1, TCK 314/3 ve TCK 220/7 maddelerine göre cezalandırılmasını istedi.

TCK 220/7

Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek olan ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.

TCK 314/2

TCK madde 220/7’ye göre suçlanan kişiye verilecek cezayı kapsayan maddedir. Buna göre, örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

TMK 5/1

Bu maddeye göre, yukarıda tanımlanan suçtan ceza alan kişiye verilen ceza yarıda bir oranında arttırılır.

Kaboğlu için yetkisizlik kararı

Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen Prof. Dr. ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili İbrahim Kaboğlu'nun duruşmasında avukatları yargılamanın durması talebinde bulundu.

Heyet, kendi mahkemesinin ilgili dosyada yetkisiz olduğuna, bu nedenle dosyanın Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.

Duruşmalardan ayrıntılar şöyle:

24. ACM

Mahkeme Başkanı: Yusuf Yılmaz - Üyeler: Ramazan Balcı, Çağlayan Özbay - Savcı: Halil İbrahim Kuş.

Yargılamanın durması talebi reddedildi

Boğaziçi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Erol Köroğlu duruşma salonunda hazır bulundu. Savcı kovuşturmanın genişletilmesi talebi olmadığını belirterek esas hakkında mütalaasını yazılı olarak sunacağını söyledi.

Ardından avukat Sennur Baybuğa akademisyen yargılamalarında mahkemelerde farklı kararlar verildiğine değinerek "Ceza yargılaması açısından mahkemelerden tutarlılık bekleme hakkımız vardır. Doğal hakim ilkesi ve yargı birliğinin ihlal edildiğini düşünüyoruz" dedi. Yargılamanın durdurulmasını ve dosyaların birleştirilmesi taleplerinde bulundu.

Savcı "yargılamaya yenilik katmayacağı" gerekçesiyle taleplerin reddini istedi. Heyet, durma kararı talebini reddetti. Birleştirme talebine dair ise celse arasında aynı mahiyetteki dosyaların incelenmesinden sonra değerlendirilmesine karar verdi.

"Örgüte yardım"dan mütalaa

Savcı yazılı olarak dosyaya sunduğu esas hakkında mütalaasında sanığın "örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçunu kapsayan TMK 5/1, TCK 314/3 ve TCK 220/7 maddelerine göre cezalandırılmasını istedi.

Avukat Baybuğa, "Ceza yargılaması sözlüdür" diyerek mütalaanın yazılı olarak sunulmasına itiraz etti. Esasa karşı savunma hazırlamak için süre istedi.

Bir sonraki duruşma 25 Nisan 2019'da görülecek. 

28. ACM

Mahkeme Başkanı: Ersin Özaslan - Üyeler: Serkan Yoğurtçu, Muhsin Onay - Savcı: Mehmet Fatih Aldemir.

"Yeterli süre verildi"

Duruşma salonunda hazır bulunan MSGSÜ'den Arş. Gör. Onur Baysal, savunmasını hazırlamak için süre talebi olduğunu söyledi.

Savcı, süre talebinin reddini istedi. Heyet, "iddianamenin sanığa 19 Haziran 2018'de teslim edildiği hususunu dikkate alarak savunma için yeterli süre verildiğini bu nedenle süre talebini reddettiğini" açıkladı.

Süre talebi reddedildi

Avukat Meriç Eyüboğlu derhal beraat talebini dile getirirken "Müvekkilimin süre talebi iddianamenin tebliğinden bu yana geçen zamanın azlığı ya da yetersizliği ile ilgili değil, öncelikle derhal beraat kararının değerlendirilmesi ile ilgilidir" dedi:

"Zira mahkemeniz tarafından bu kararın verilmesi durumunda ayrıntılı savunma yapılmasına gerek olmayacağı için öncelikle ve asıl talebimiz budur. Müvekkilime istediği sürenin verilmesini talep ediyorum."

Eyüboğlu savunmasının devamında dosyanın 13. ACM'de devam eden dört akademisyenin dosyasıyla birleştirilmesini istedi. Mahkeme aksi kanaatte ise kendi bünyesindeki akademisyen dosyalarını birleştirilmesini talep etti.

13. ACM’deki dosya

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Bakanlık ilgili izni verdi. Ancak davanın son duruşmasında esas hakkında mütalaasını sunan savcı, akademisyenlerin TMK 7/2'ye göre cezalandırılmasını istedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

TCK 301

Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

Savcı taleplerin reddi yönünde görüş bildirerek dosyanın incelenmek üzere Başsavcılığa gönderilmesini istedi.

Heyet, derhal beraat, birleştirme ve süre taleplerini reddederek sanığa savunmasını sordu. Yapmadığı takdirde susma hakkını kullanmış sayılacağını bildirdi.

Duruşma günü talebi dinlenmedi

Baysal savunmasını sözlü ve yazılı olarak mahkemeye sundu.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hususunda avukatıyla görüşüp beyanda bulunmak için süre istedi. Eyüboğlu ise tevsii tahkikat (soruşturmanın genişletilmesi) talepleri için süre istedi. Savcı dosyanın kendilerine gönderilmesi talebini yineledi.

Heyet, dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar verdi. Sanık ve avukatına süre vererek duruşmayı 29 Kasım'a bıraktı. Eyüboğlu'nun duruşma gününe ilişkin değişiklik talebini dinlemeyen heyet salonu boşalttı.

36. ACM

Mahkeme Başkanı: Hakan Özer - Üyeler: Onur Engin Deniz, Veli Gürsoy - Savcı: Hasan Adalı.

1. duruşma

Galatasaray Üniversitesi’nden Doç. Dr. İpek Merçil duruşma salonunda hazır bulundu. Savcı bir önceki celsede sunduğu ve sanığın TMK 7/2 maddesinde düzenlenen "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasına göre cezalandırılmasını istediği esas hakkında mütalaasını yineledi.

Merçil, esasa karşı savunmasında “Kimseden emir alarak iş yapmadım. Cebir şiddete dayalı bir örgütün sözde yetkilisinin kimsenin izlemediği bir videosuyla ilişkilendirildim. Beraatimi talep ediyorum” dedi ve HAGB'yi kabul etti.

Ardından Avukat Köksal Bayraktar, “propaganda” kavramıyla ilgili bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etti. Savcı esas hakkında mütalaayı verdiğini hatırlatarak takdiri mahkemeye bıraktı. Heyet bilirkişi incelemesine yer olmadığı yönünde karar verdi.

Avukat Bayraktar: Bilim insanı sessiz kalamaz

Avukat Bayraktar esasa ilişkin savunmasında, iddianamedeki maddi hatalara değindi. İddianamenin hukuka aykırı hazırlandığını savundu:

“Öğretim üyesi; bu çağın insanı, bir bilim insanı olarak sessiz kalamaz. Yeter ki söylediği sözler insanları şiddete sevk etmesin.

“Bu bildiride propaganda yok, devlete eleştiri var. Peki, biz burada TMK 7/2’ye karşı savunma yapıyorsak TCK’nın 301. maddesinin üçüncü fıkrasındaki ‘Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz’ niye var?”

1 yıl 3 ay hapis cezası

Heyet, araştırılacak başka husus kalmadığını belirterek kararını açıkladı. "TMK 7/2'den suçunun sabit görülerek aynı maddenin 1. cümlesi gereğince suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu dikkate alınarak 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, suçu basın ve yayın yoluyla işlemesi nedeniyle aynı maddenin 2. cümlesi gereğince cezanın ikide bir oranında arttırılmasına, yargılama sırasındaki davranışları nedeniyle altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına" karar verdi. 

Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

2. duruşma

İstanbul Üniversitesi'nden (İÜ) Dr. Öğr. Üyesi O.A.'nın duruşmasında savcı ceza istediği esas hakkındaki mütalaasını yineledi. Avukatı Meryem Kavak Ertuğrul müvekkilinin imzasını geri çektiğini belirterek derhal beraatini istedi.

Mahkeme heyeti, bir önceki duruşmada açıkladığı karar ve gerekçelerle sanığa 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

3. duruşma

İÜ'den Dr. Ertan Ersoy yurtdışında olduğu için istinabe yoluyla savunmasının alınmasına karar verilmişti. Ancak evrak ve işlemlerdeki eksiklikler nedeniyle savunmasının alınamadığı ifade edildi.

Heyet, istinabeye ilişkin eksikliklerin giderilerek ilgili makama yeniden talimat yazılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 12 Mart 2019, saat 09.00’da.

4. duruşma

Heyet reddedildi

İÜ'den Dr. Öğr. Üyesi Güven Gürkan Öztan duruşma salonunda hazır bulundu. Söz isteyen avukat Ali Deniz Ceylan mahkemenin ilk iki duruşmada verdiği mahkumiyet kararlarına atıfta bulunarak "Esasa karşı yazılı savunmamızı sunmuştuk ancak bu husus mahkemenin tarafsızlığını şüpheye düşürmüştür" dedi.

Mahkemenin yargılamadan çekilmesi talebinde bulundu. Kendiliğinden çekilmeyecekse hakimin ve heyetin reddini istedi.

Heyetin reddi talebine red

Mahkeme heyeti avukatın talebini "duruşmayı uzatmak amaçlı" değerlendirerek heyetin reddini reddetti. Sanık ve müdafine yasaya göre bu karara bir üst mahkeme olan 37. ACM'de yedi gün içinde itiraz edebilecekleri ihtar edildi.

Bir sonraki duruşma 22 Kasım'da görülecek.

5 ve 6. Duruşma

İÜ'den Prof. Dr. Gülhan Türkay ile Marmara Üniversitesi'nden Dr. Mehmet Rıza Türkay ve avukatları mazeret bildirerek duruşmaya katılamadı.

Sanık ve avukatların mazeretlerini kabul eden heyet, her iki duruşmayı da 22 Kasım'a bıraktı.

7. duruşma

İÜ'den Dr Öğr. Üyesi Sinan Yıldırmaz ve avukatı Fuat Ekin mazeret bildirdi.

Bir sonraki duruşma 28 Kasım 16.30'da.

8. duruşma

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Taner Gören Antalya’da bir kongrede konuşmacı olduğu için duruşmaya katılamadı.

Savcı esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti. Ardından avukat Meriç Eyüboğlu mahkemeye tevsii tahkikat taleplerini sundu.

"HAGB'yi kabul etmemiş sayarız"

Heyet kararında sanığa ve avukatına son kez süre verildiği yönünde ihtarda bulundu. Beyanda bulunmadığı takdirde susma hakkını kullanmış ve HAGB’yi kabul etmemiş sayılacağı hususları da avukata ihtar edildi.

Sanığa kararın ulaşması için uyarılı tebligat çıkarılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 3 Aralık, saat 09.00’da görülecek.

9. duruşma

Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu duruşmaya katılamadı.

Avukatları mahkemeye sundukları dilekçeyle Kaboğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili seçildiğini ve yasaya göre yargılamanın durması kararı verilmesi gerektiğini söyledi.

Savcı: Yargılama vekil olmadan başladı

Savcı talebe ilişkin mütalaasında "sanığın eyleminin ve yargılamasının milletvekili olma sürecinden önce gerçekleştiğini ve başladığını belirterek Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne yetkisizlik kararı verilmesini, talebin yargılamanın başladığı mahkemede değerlendirilmesini" talep etti.

Avukat Arzu Becerik yasaya atıfta bulunarak "Dava şartı yargılama sırasında düşmüştür. Dava şartının yargılama esnasında düşmüş olması davanın durmasını gerektirir" dedi.

Mahkeme yetkisizlik kararı verdi

Mahkeme heyeti, "Kaboğlu'nun milletvekili seçilmesi nedeniyle" soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olduğuna, kendi mahkemesinin yetkisizliğine, dosyanın yetkili olan Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.

10. duruşma

İTÜ'den emekli Prof. Dr. Ahmet Yücel Candemir duruşmaya katılamadı. Avukatı Burak Can önceki celselerde sunduğu müvekkilinin derhal beraati talebini yineledi.

Heyet, diğer duruşmalardaki karar ve gerekçelerle sanığa 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Akademisyen yargılamaları hakkında

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

23 Ekim itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 340 oldu. 32 akademisyen 1’er yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in ve Ersanlı'nın cezalarının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi.

Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor.

Birleştirme kararları

33. ACM, 25. ACM, 29 ACM, 30. ACM'de akademisyen dosyaları birleştirildi.

(TP)

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/201937-uc-akademisyene-ertelem...