Mahkeme Başkanı: Benim de İfade Özgürlüğüm Var

Yazar / Referans: 
Tansu Pişkin, Bianet
Tarih: 
08.11.2018

İki mahkemede dört akademisyenin duruşmaları görüldü. 36. ACM'de esas hakkında mütalaasını açıklayan savcı, bir akademisyenin daha "terör örgütü propagandasından" cezalandırılmasını istedi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini  imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.

Bugün iki ayrı mahkemede dört akademisyenin duruşmaları görüldü:

27. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM): Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden Arş. Gör. Sinem Seçer Sipahi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. Mustafa Sercan, Kaliforniya Üniversitesi'nden Doç. Dr. B.T.'nin birinci duruşmaları.

36. ACM: Emekli mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Bülent Tanju'nun ikinci duruşması.

Bir akademisyen için mütalaa

Bugün 36. ACM'de duruşması görülen Bülent Tanju için savcı esas hakkında mütalaasını açıkladı. Akademisyenin Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 maddesinin 1. ve 2. cümlelerine göre cezalandırılmasını istedi.

Terörle Mücadele Kanunu 7/2

Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

Bugünkü duruşmaları izleyenler arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da yer aldı. 

27. ACM

Mahkeme başkanı: Tamer Keskin - Üyeler: Talip Ergen, Buğra Kaan Vural - Savcı: Murat Demircioğlu.

1. duruşma

Duruşma salonunda hazır bulunan Sinem Seçer Sipahi suçlamaları reddederek derhal beraatini istedi. Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ayrıntılı savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Ardından sözü alan avukat Meriç Eyüboğlu, sonraki aşamalara geçilmeden derhal beraat kararı verilmesi yönünde beyanlarda bulundu.

Savcı, derhal beraat talebinin reddini talep etti.

Başkan: BİAT mı ney bi haber sitesi

Mahkeme başkanı, geçen duruşmalarda konuşulanların “BİAT mı ney bir haber sitesinde" yazıldığını belirterek “Avukat hanım siz söyleyin, onun orada yazılması ne kadar şık, ne kadar etik? Benim de ifade özgürlüğüm var” dedi. Eyüboğlu, “İfade özgürlüğü 1 yıl 3 aydan başlıyor sayın başkan” diye yanıtladı. 

Eyüboğlu, dosyada Emre Erciş tarafından yazılan ve akademisyenleri karalayan bir yazının bulunduğunu, yazının çıkarılması gerektiğini söyledi. 

Başkan ilgili yazıyı "zaten dikkate almadığını" belirterek kararda yazının dosyadan çıkarılmasına yer vermedi. Derhal beraat talebi reddedildi. Sanığa savunmasını yapması için ek süre verildi. 

Bir sonraki duruşma 30 Ocak 2019, saat 14.45’te.

2. duruşma

Mustafa Sercan’ın avukatı Meriç Eyüboğlu duruşmadan tesadüfen haberleri olduğunu söyleyerek tebligat yapılmadığını, müvekkilini bir sonraki celsede hazır edeceğini söyledi. Tebligat avukata teslim edildi.

Heyet, sanığın gelecek celse hazır olması için süre verdi.

Bir sonraki duruşma 30 Ocak 2019, saat 15.00’te.

3. duruşma

B.T. yurtdışında ikamet ettiği gerekçesiyle duruşmaya katılamadı.

Avukatı Süleyman Anıl, sistem üzerinden sunduğu dilekçesini özetleyerek derhal beraat, 13. ACM'de devam eden dört akademisyenin dosyasıyla birleştirme, kabul edilmezse mahkemenin kendi bünyesindeki dosyaları birleştirmesi taleplerinde bulundu.

Savcı, derhal beraat ve 13. ACM ile birleştirme taleplerinin reddini, mahkemenin kendi bünyesindeki dosyaları birleştirme talebinin ise kabulünü istedi.

13. ACM’deki dosya

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Bakanlık ilgili izni verdi. Ancak davanın son duruşmasında esas hakkında mütalaasını sunan savcı, akademisyenlerin TMK 7/2'ye göre cezalandırılmasını istedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

TCK 301

Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

Ardından avukat Anıl, iddianamedeki İngilizce metinde çeviri hatası olduğu gerekçesiyle metnin yeniden Türkçeye çevrilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, derhal beraat, birleştirme ve metnin yeniden çevrilmesi taleplerini reddetti. Sanığın ifade verebilmesi için istinabe evrakının beklenmesine, bu nedenle duruşmanın 30 Ocak 2019'a bırakılmasına karar verdi.

36. ACM

Mahkeme başkanı: Hakan Özer - Üyeler: Veli Gürsoy, Onur Engin Deniz - Savcı: Hasan Adalı.

Duruşma salonunda hazır bulunan Bülent Tanju savunmasını yazıl ve sözlü olarak mahkemeye sundu.

Savcı, kovuşturmanın genişletilmesi talebi olmadığını belirterek esas hakkında mütalaasını sundu. Mahkemedeki diğer akademisyen dosyalarında olduğu gibi Tanju'nun da TMK 7/2 maddesinin 1 ve 2. cümlelerine göre cezalandırılmasını istedi.

Heyet, esasa karşı savunmalarını hazırlamak üzere sanık ve müdafine süre verdi. Bir sonraki duruşma 12 Şubat 2019'da.

Akademisyen yargılamaları hakkında

10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.

8 Kasım itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 384 oldu. 33 akademisyen 1’er yıl 3’er ay hapis cezasına mahkum oldu. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın cezası hariç cezalarda hükmün açıklanması geri bırakıldı. Üstel’in ve Ersanlı'nın cezalarının ertelememe gerekçesi olarak "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği" ve "mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı" gösterildi.

Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava sürüyor.

Birleştirme kararları

33. ACM, 25. ACM, 24. ACM, 29 ACM ve 30. ACM'de akademisyen dosyaları birleştirildi.

(TP)

Kaynak: https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/202446-mahkeme-baskani-benim-d...