"Kelimenin tam anlamıyla korkunç olaylar yaşandı, insanlar öldü, evler yıkıldı. Ve buna karşı yapabildiğim tek şey “daha fazla ölüm olmasın” diyebilmek için Barış için Akademisyenler’in şiddet karşıtı metnine imza atmak oldu."

Gazi üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Eren Kırmızıaltın'ın Barış İçin Akademisyenler'in "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un yargılandığı dava, akademisyenlerin avukatının sağlık mazereti nedeniyle ertelendi.

Barış akademisyenlerine yönelik açılan ilk dava olan ve bir süre tutuklu kalan akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un yargılandığı davanın 10. duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Barış için Akademisyenler 2019-05-23 Basın Açıklaması, Çağlayan (2/2) from Can Candan on Vimeo.

Barış için Akademisyenler 2019-05-23 Basın Açıklaması, Çağlayan (1/2) from Can Candan on Vimeo.

Having her final hearing at the İstanbul 25th Heavy Penal Court, Academic for Peace Ayşe Gül Altınay has been sentenced to 2 years and 1 month in prison on charge on “knowingly and willingly aiding a terrorist organization as a non-member.”

Trial of academics, who have been charged with "propagandizing for a terrorist organization" for having signed the declaration entitled "We will not be a party to this crime" prepared by the Academics for Peace, continued in İstanbul Çağlayan Courthouse today (May 21).

25. ACM'de duruşması görülen Ayşe Gül Altınay'a "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlamasıyla 2 yıl 1 ay hapis cezası verildi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini  imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.

"Daha fazla şiddete, nefrete, acıya, adaletsizliğe mi dönüştüreceğiz, yoksa hayatı, güzelliği, sevgiyi, barışı, adaleti çoğaltan adımlar mı atacağız?"

"Herkes kendi bakış açısına, bulunduğu yere, konuma, geleneğine vb. göre farklı şeyler söyleyebilir. Ama adı üstünde, bu bir bildiridir ve fikirdir. Ben bu bildiriyle toplumsal huzuru ve barışı arzu ettiğimi ifade ettim. Benim için budur, daha fazlası değildir."