Barış Akademisyeni Tezcan Durna, intiharları, umudu, üniversite ve özellikle taşra üniversitelerindeki eğitim sisteminin umutsuzluğu nasıl körüklediğini yazdı…
Tezcan Durna[1]
Dr. Şık was sentenced to prison for releasing the findings of a study on the effects of environmental factors on cancer cases.
Academics, scientists and rights defenders from around the world have launched a petition for Dr. Bülent Şık, a food engineer and a columnist for bianet who was sentenced to 15 months in prison for releasing the findings of a study on the effects of environmental factors on cancer cases.
Sağlık Bakanlığı'nın kanser verilerini kamuoyuyla paylaştığı Bülent Şık'a verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının bozulmasını isteyen akademisyen, hak savunucuları, çevreciler internetten imza kampanyası başlattı.
O dersliklerde öğrencilerimle birlikte genç kalmak istedim. Mütemadiyen kendi sınırlarımı aşma, öğrenme zorunluluğu ve üniversitede bir kürsü sana yer açmışsa, oraya karşı entelektüel bir çaba gösterme borcunu hissettim. Hayattan koparılan Mehmet Fatih Traş’ın da, ihraç edilen diğer pek çok arkadaşımın da böyle olduğunu biliyorum.
Meslektaşımız Mehmet Fatih Traş üç yıl önce bugün, 25 Şubat 2017 yılında aramızdan ayrıldı.
Barış imzacısı akademisyenlerdendi. Türkiye’de, kimi haysiyetsiz meslektaşlarının, işinden atılsın, bir daha iş bulamasın, cezaevine girsin istediği; on binlerce meslektaşının, başına gelenleri sessizce izlediği akademisyenlerden biri.
Bugün 25 Şubat. Hocamız, yoldaşımız, barış imzacısı Mehmet Fatih Traş tam üç yıl önce bugün aramızdan ayrıldı.
#MehmetFatihTraş'ı unutmadık, unutmayacağız! Mücadelemiz onun çalınan yaşam hakkının hesabını sormak içindir.
"Akademik Özgürlük" panelinde konuşan Korkut Boratav, "Devlet, giderek gaddarlaşıyor. Ama er ya da geç ihraçlara sebep olan kişileri tazminata mahkum edeceksiniz, mücadeleye devam" dedi. Sevilay Çelenk, "Üniversitedeyken de kendimizi sürgün hissediyorduk. İhraçlar sürgünleri somutlaştırdı. Kalanların da gitmiş gibi hissettiği bir üniversite" derken, İnan Özdemir Taştan da "Her 10 akademisyenden biri mobbinge maruz kalıyor" diye konuştu.
KESK üyesi emekçilerin her hafta düzenlediği “KHK’ler gidecek biz kalacağız” eylemine bu kez Barış İçin Akademisyenler de katıldı. Eylem sonrası akademisyenler “Dayanışma Çorbası” dağıttı. Çorba dağıtılan standa AKP Isparta İl Başkanı’nın KHK’li akademisyenlere yönelik “Ağaç kökü yesinler” sözlerine atfen, “Ağaç kökü değil dayanışma çorbası” yazılı döviz asıldı
KESK İstanbul Şubeler Platformu, KHK’lerle gerçekleşen haksız-hukuksuz ihraçlara karşı eylemlerini sürdürüyor.
Türkiye genelinde 56 mahkemede toplam 822 akademisyen hâkim karşısına çıktı; sonuçlanan 204 davanın tümünde imzacı akademisyenler “suçlu” bulundu. AYM’nin hak ihlâli kararının ardından ise toplam 568 akademisyen hakkında beraat kararı verildi
