Sevgili Füsun Üstel hocamızın bugün tahliye edildiğini öğrendik. Hocamız ile görüştük, hepimize selamları var.#SözBarışın#TanıkOlun pic.twitter.com/QsSNfp8yYT

İki buçuk yılın sonunda olan şuydu: Artık sanık kürsüleri akademi kürsüsü, yargılananlar yargılayanlar, İstanbul Adliyesi gücünü dayanışmadan alan Çağlayan akademisiydi.

Barış İçin Akademisyenlerin "Bu Suça Ortak Olmayacağız" Bildirisini yayımladıkları zamanın üzerinden üç yıl, bu bildiriye imza attıkları için yargılanmaya başlamalarının üzerinden iki buçuk yıl geçti.

Barış Akademisyenleri davalarında iki yıl geride kaldı. İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi'nde 5 Aralık 2017’den bu yana 646 akademisyenden 204'ü için mahkumiyet kararları verildi. 36 akademisyenin cezası ertelenmedi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzalayan akademisyenlere 5 Aralık 2017’de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlayan davalar 20 Temmuz'da  itibariyle adli tatilin başlamasıyla ikinci adli yılını geride bıraktı.

Yetkili mahkeme tartışması

“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için yargılanan akademisyenlerden olan ve tutuklanan Doç. Dr. Tuna Altınel, imzaladığı bildiriyle ilgili "Parçası olmaktan gurur duyuyorum." diyor.

Tutuklu barış akademisyeni Doç. Dr. Tuna Altınel, 30 Temmuz’da çıkacağı ilk duruşması öncesinde sorularımızı yanıtladı. Avukatı aracılığıyla görüştüğümüz Altınel ile cezaevi koşullarından, barış bildirisi ve geleceğe dair düşüncelerine kadar çeşitli konuları konuştuk.

Şaşırtıcı bir biçimde 17 Temmuz duruşmamızda mahkeme beraat verdi. Özgür Gündem ile dayanışma eylemi olarak yer aldığımız bir günlük yayın yönetmenliğimizin üzerinden fazla geçmeden hakkımızda soruşturmalar açılmış, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu ile üçümüz 10 günlüğüne tutuklanıp cezaevine gönderilmiştik. İki arkadaşımız, önce Murat Çelikkan, ardından Ayşe Düzkan ceza alıp cezaevinde kalmış, onlarca arkadaşımız da cezaları alıp erteleme ile cezaevine gönderilmemişti.

Günaydın, manşetimizde tutuklu barış imzacısı akademisyen Doç. Dr. Tuna Altınel'in sözleri var: Yılmadan devam etmeliyiz https://t.co/M5IdZ9VC6z pic.twitter.com/uvId64b7ml

— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) 22. Juli 2019

AYM, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için yargılanan 10 akademisyenin bireysel başvurusunu 26 Temmuz'daki toplantısının gündemine aldı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için “terör örgütü propagandası yapmak” gerekçesiyle cezalandırılan 10 akademisyenin bireysel başvurusunu 26 Temmuz'daki toplantısının gündemine aldı.

Barış akademisyenleri ve onlara destek olanlarla ilgili yargı süreci sürerken ‘Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim’ tarafından “Anayasa Mahkemesi’ne Çağrı: Davalar düşsün, İfade Özgürlüğü kazansın” kampanyası başlatıldı.

Türkiye üniversitelerinde işlerini kaybedenlerin bir kısmı kariyerlerini yurt dışında devam ettirmeye çalışırken, büyük çoğunluğu yeni mesleklere yöneldi.

"Bizim imzaladığımız metin gayet açık: “... kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını... talep ediyoruz” diyor. Barış kelimesinin anlamını terör olarak açıklayan bir sözlüğe ben rastlamadım. Barış, savaşın da, terörün de zıddıdır."