Akademisyen Cenk Yiğiter, gözaltındaki dördüncü gününde savcılık tarafından serbest bırakıldı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen ve 9 Kasım sabahı evinden gözaltına alınan Barış Akademisyeni Dr. Cenk Yiğiter, savcılık ifadesi alınmak üzere bu sabah Ankara Adliyesi'ne getirildi.
Academic Cenk Yiğiter, who was discharged from Ankara University, could not enroll at university due to a change in regulations, whose law internship was cancelled and who was penalized on for insulting the president due to a tweet, has been detained.
Dr. Cenk Yiğiter, who was discharged from the Faculty of Law at Ankara University as per a Statutory Decree and is also an Academic for Peace, was taken into custody at his house Ankara today (November 9).
Ankara Üniversitesi'nden ihraç edilen, kazandığı bölüme yönetmelik değişikliği nedeniyle kayıt yaptıramayan, avukatlık stajı iptal edilen ve bir tweeti nedeniyle cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla ceza alan akademisyen gözaltına alındı.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen, Barış Akademisyeni Dr. Cenk Yiğiter, bu sabah Ankara'daki evinden gözaltına alındı.
Four academics have had their hearings at two courts. At the 36th Heavy Penal Court, the Prosecutor’s Office has announced its opinion as to the accusations and demanded that one academic be penalized on charge of “propagandizing for a terrorist organization.”
İki mahkemede dört akademisyenin duruşmaları görüldü. 36. ACM'de esas hakkında mütalaasını açıklayan savcı, bir akademisyenin daha "terör örgütü propagandasından" cezalandırılmasını istedi.
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
Bugün iki ayrı mahkemede dört akademisyenin duruşmaları görüldü:
"Eğer bir küçük düşürme ve saygı zedeleme söz konusuysa, bunun on yıllardır süren çatışma ve sorunları çözmeyen ve görevlerini yerine getirmeyen, siyaseten birbirinden farklı onlarca geçmiş iktidara ait olduğu benim için çok açık."
Emekli mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Bülent Tanju'nun Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
Üç ayrı mahkemede beş akademisyenin duruşmaları görüldü. İki akademisyenin "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla cezalandırılması istendi.
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
Bugün üç ayrı mahkemede beş akademisyenin üçüncü duruşmaları görüldü:
"Tam da bu toplumun üyesi olduğum için, toplum olmayı engelleyen her aşamada buna aykırı düşen her olgu ve olayı eleştirmek ve özgürce düşüncelerimi dillendirebilmem toplum olmanın gerekliliğini hatırlattığı içindir."
Kemerburgaz Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Deniz Parlak'ın Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
"Bu metini imzalamadan önce her konuda devlet gibi düşünmeme özgürlüğüne sahip olduğumu, devletin onaylamadığım pratiklerini demokratik yollarla eleştirmenin vatandaşlık hakkı ve sorumluluğu olduğunu düşünürdüm. Yanılmışım."
Boğaziçi Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Gör. Melike Acar'ın Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
"Süren mahkemelerin yargılanan bizler, avukatlarımız ve yargılayan sizler açısından zaman ve emek kaybı, ülke açısından ise hukuk ve demokrasi kaybı olduğunu düşünüyorum."
Boğaziçi Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Ayşegün Soysal'ın Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadaki beyanını yayınlıyoruz.
