Beraat eden Chris Stephenson: "En basit akıl yürütmesi, çantamdan çıkmamış olan bir yaprakla TDK tarafından tarif edilen propaganda faaliyetinin yapılamayacağı sonucuyla tamamlanır." Bugün görülen ilk duruşmada beraat eden akademisyen Chris Stephenson'ın mahkemeye sunduğu savunmayı yayınlıyoruz:
Özgür Gündem’e destek veren Önderoğlu, Nesin ve Fincancı tutuklandı
Özgür Gündem gazetesinde, nöbetçi yayın yönetmenliği kampanyasında görev alan gazeteci Erol Önderoğlu, gazeteci-yazar Ahmet Nesin ve akademisyen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, savcılıktaki ifadelerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
‘Cumhurbaşkanına hakaret’ son dönemin ‘gözde suçu’ haline gelirken, Bilgi Üniversitesi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddia edilen bir akademisyenini işten çıkardığını açıkladı.
İktidar yanlısı basın, dün üniversitenin iletişim fakültesinde görevli Prof. Dr. Zeynep Sayın Balıkçıoğlu’nun derslerinde Erdoğan’a ‘ağza alınmayacak laflarla’ hakaret ettiği, Erdoğan’a ‘kaba ve nobran’dediğine ilişkin haberlere yer verdi. Bilgi Üniversitesi’nin ‘hala yaptırım uygulamadığı’ için eleştiren Sabah, Haber7, Ensonhaber.com gibi yayınlar Balıkçıoğlu’nu hedef haline getirmişti.
Turkish scholars have been subject to heavy pressures and constraints since the declaration of the petition “We’ll not be a party to this crime” launched by the Academics for Peace initiative in mid-January. In Mersin, a middle-sized city on the Mediterranean Coast, this climate of pressure has been experienced in an accentuated manner as the twenty-one petitioners of the city's University have since then faced very serious threats and sanctions.
Barış için Akademisyenler tarafından hazırlanan “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin ilanından sonraki süreçte Türkiye genelinde imzacı akademisyenlere yönelik yoğun bir baskı ortamı oluşturuldu. Türkiye genelindeki baskının özel bir versiyonu da Mersin’de hayata geçirildi. Mersin Üniversitesi’nden “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan 21 akademisyen ilk günlerden itibaren çeşitli baskılara ve hukuksuz uygulamalara maruz bırakıldı.
Mersin Üniversitesi İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Mustafa Şener açtığı "yürütmeyi durdurma " davasını 21 Nisan tarihinde Mersin 2. İdare Mahkemesi tarafından kazandı. Yürütmeyi durdurma kararının ardından Şener'in üniversiteye dönmesi beklenirken, Adana Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz edildiği öğrenildi. Yapılan itirazın ardından Adana Bölge İdare Mahkemesi tarafından Mersin 2. İdare Mahkemesi'nin kararı iptal edildi. Kararın iptal edilmesinin gerekçesi olarak, Şener hakkında açılan adli soruşturmalar olduğu öğrenildi.
Türkiye Üzerine Notlar, Amerikan Felsefe Derneği’nin (American Philosophical Association) bloğu için hazırlanan, özel bir yazı dizisidir. Uluslararası akademisyenler tarafından yazılan metinlerin editörlüğünü Lehigh Üniversitesi’nden Doç. Dr. Chad Kautzer yapmaktadır. Son siyasal gelişmelerle ilgili burada yayınlanan mülakatlar ve analizler, hem Türkiye’deki zulümle ve otoriteryanizmle karşı karşıya olanlarla dayanışmanın ifadesi hem de onlara destek olma yollarını tanımlama çabasıdır.
28 Mayıs Cumartesi Akşamı saat 19.30’da Dayanışma şenliğimiz için Caferağa Spor Salonunda buluşuyoruz. Hükümetin ve Cumhurbaşkanının sürekli hedef gösterdiği barış isteyen, kar hırsıyla gözü dönmüş sanayileşme karşısında ekolojik kaygılarını kuvvetlice dile getiren, kamu yararını gözeten bir sağlık ve eğitim politikasını savunan emek ve çevre dostu barış sever bilim emekçilerinin işsiz kalma tehdidiyle sindirilmeye çalışılmasına karşı güçlü bir dayanışma sergilemek için bir araya geliyoruz.
BAK bildirisini imzalamaları nedeniyle devlet üniversitelerindeki görevlerinden atılan ya da uzaklaştırılan imzacı arkadaşlarımızla maddi olarak da dayanışma göstermek amacıyla Eğitim-Sen bir dayanışma hesabı açtı; bu hesaba ilişkin bilgileri içeren afişi ekte gönderiyor, hesaba düzenli desteğinizi beklediğimizi hatırlatmak istiyoruz. Zira, sendikalı olan-olmayan herkesin desteğine açık olsa da hesabın düzenli olarak dolmasının, şimdilik büyük ölçüde biz, imzacıların desteğine bağlı olduğunu düşünüyoruz.
Barış bildirisinden imzasını çeken akademisyenlere YÖK tarafından hazırlanan matbu bir pişmanlık dilekçesi imzalatılıyor. AÜ’den de bir akademisyenin imzaladığı dilekçeyi, Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Taha Karaman, ‘kölelik’ olarak değerlendirdi.
