Turkey’s academic community has been a major target of the massive purges in the wake of the botched coup attempt last year, with more than 4,000 academics expelled from universities across the country so far.
Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı görevinden ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, kampüs girişinde açıklama yaptıktan sonra öğrencileri ve meslektaşları tarafından alkışlarla uğurlandı. Kaboğlu,"Sorumluysak biz hesap vermeye hazırız. Şu andan itibaren veremeyeceğimiz hesap yoktur. İşte hodri meydan" dedi.
Turkey's university lecturers remain defiant, despite what they describe as heavy-handed police tactics during protests against the latest sacking of 330 academics.
When I heard the news on late Tuesday night, I did not know who to pity more than the other. I knew a few of the victims, but the first one I thought was a soft-spoken, elderly gentleman; Prof İbrahim Kaboğlu, from Marmara University, a top Turkish expert on constitution and law.
His civil courage has remained a contrast with his mild manners: he is one of the flag bearers of those who against all odds defend the value of the rule of law. Tuesday night, this senior scholar from Istanbul was ‘awarded’ by being fired, in a most arbitrary way.
Dersini ‘Skype’ üzerinden veren Murat Sevinç: Akademi muhalif olmak zorunda
686 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ihraç edilen akademisyenler arasında yer alan Doç. Dr. Murat Sevinç, Boğaziçi Üniversitesi’nde yarı zamanlı verdiği ‘Anayasa’ya Giriş’ dersini ‘Skype’ üzerinden gerçekleştirdi.
7 Şubat gecesi Resmi Gazete'de yayımlanan kanun hükmünde kararnameyle (KHK) Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki görevinden ihraç edilen Prof. Dr. Funda Şenol Cantek, "Akademi bizimle birlikte sokağa yayıldı. Bu da onlara dert olsun" dedi.
"İktidar imkânlarıyla palazlanmış goygoycu takımının sahte iyimserlik mesajları sizi aldatmasın"
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'yi kuran çekirdek kadronun içinde yetiştiği Milli Görüş'ün lideri Necmettin Erbakan'ın başbakanlığındaki REFAH YOL koalisyonunu askerler tarafından iktidardan uzaklaştırmaya çalışıldığı 28 Şubat sürecinde yaratılan mağduriyetler üzerine İslami hassasiyetlerle kurulan Özgür-Der de, olağanüstü hal kararnameleriyle kamuda ve üniversitelerde yapılan tasfiyelere tepki gösterdi.
Akademiyi tasfiye için kullanılan OHAL KHK’lerinin sonuncusuna karşı öfke Ankara Üniversitesi’ni akademisyeniyle öğrencisiyle ayağa kaldırdı. İşte KHK’lere, İbiş’e ve Saray’a meydan okuyanların bir günü
