Basına ve kamuoyuna / To the press and the public / An die Presse und Öffentlichkeit / À la presse et à l’opinion publique

Yazar / Referans: 
Barış İçin Akademisyenler Esra Mungan, Meral Camcı, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy
Tarih: 
27/09/2016

Barış İçin Akademisyenler olarak, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini kamuoyuna duyurduğumuz günden bugüne, “toplumsal barışın tesisi” talebimizin haklılığı ve ivediliği ile her geçen gün ve hep beraber yüzleştik. Barış talebimizi dile getirmemiz, yaşadığımız toplumun, coğrafyanın hakikatine sessiz kalmamamız, görmezden gelip “biat” etmememiz, sorunu tespit edip çözüm önermemiz ve çözüm için akademisyenler olarak bize düşen görevi yerine getirmeye hazır oluşumuz “suç” sayıldı. Bu “suç”a iliştirilen farklı görünümlerdeki “bedel”leri ödedik ve ödemeye devam ediyoruz.

27 Eylül 2016, Salı günü Çağlayan’da buluşuyoruz! / Come join us at the Çağlayan Courthouse on September 27, 2016!

Yazar / Referans: 
BAK
Tarih: 
26/09/2016

Değerli Dostlar,

BARIŞ ve DEMOKRASİ içinde bir arada YAŞAMA talebimizden de, bu haklı talebi ortak ve gür sesimizle ifade etme özgürlüğümüzden de, üniversitelerde maruz bırakıldığımız tüm hak ihlallerine karşı emek ve bilimsel birikimle kazandığımızı geri alma mücadelemizden de vazgeçmeyiz! 

Onlara 9 aydır OHAL!

Yazar / Referans: 
Özlem Akarsu Çelik, gazeteduvar.com.tr
Tarih: 
25/09/2016

11 Ocak 2016'da yayınlanan 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan akademisyenler YÖK önünde eylem yapan meslektaşlarına destek verdi. Barış akademisyenleri "Biz ocaktan beri OHAL'i yaşıyoruz" diyor.

ANKARA – Yükseköğretim Kurulu (YÖK) önünde, önceki gün kamudan ihraç edilen, açığa alınan Eğitim Sen’li akademisyenlerin eylemi vardı. “Bu suça ortak olmayacağız!” metninde imzası bulunan akademisyenlerle 15 Temmuz öncesi ve sonrası açığa alınan/ihraç edilen akademisyenler de eylemdeydi.

Yaşasın dayanışma akademisi!

Yazar / Referans: 
Özlem Akarsu Çelik, gazeteduvar.com.tr
Tarih: 
23/09/2016

Yaşasın dayanışma akademisi!

“Bu suça ortak olmayacağız” dediler, “Barış istiyoruz” dediler, başlarına gelmeyen kalmadı! Dün Ankara’da YÖK önünde Eğitim Sen’in eyleminde imzacı olduğu için açığa alınan/ihraç edilen akademisyenler de vardı.

Akademisyen kıyımına, güvencesizliğe karşı yüzlerce kişi YÖK önündeydi

Yazar / Referans: 
sendika.org
Tarih: 
22/09/2016

Eğitim-Sen ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) çağrısı ile çoğunluğu akademisyen pek çok ilden yüzlerce kişi, OHAL KHK’leriyle kamu emekçilerinin sorgusuz sualsiz açığa alınıp ihraç edilmesine, ÖYP kadrosunun 50/d’ye dönüştürülerek güvencesizliğin çalışma biçimine dönüştürülmesine ve barış isteyen akademisyenlerin hedef haline getirilmesine karşı Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) önünde bir araya geldi

 

İhraç edilen Prof. Ekinci: Sırf adaletsizlik değil, hastalarıma da yapılmış bir kötülük

Yazar / Referans: 
Burcu Karakaş, www.diken.com.tr
Tarih: 
16/09/2016

Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zelal Ekinci, “Barış için Akademisyenler”bildirisine imza atanlardan biriydi. Ocak ayında “örgüt propagandası” iddiasıyla kısa süreli gözaltına alındı. 1 Eylül’de çıkan kanun hükmünde kararname (KHK) ile üniversiteden ihraç edildi. Bu ihracın ardından 2011 yılında üniversite bünyesinde kurduğu çocuk romatoloji merkezi de kapandı.

Turkey’s universities are being purged: we cannot afford to look the other way

Yazar / Referans: 
Julian Ds Medeiros, www.democracynow.com
Tarih: 
23/08/2016

We must keep in mind that as academics we are at our best, not when we agree to disagree, but exactly when we disagree to agree.

As the Turkish government continues to arrest academics across the country, with little to no judicial oversight, Turkish academia finds itself cast back into the murky uncertainty of the 1980s, and the subsequent censorship and disappearances.

Das Wagnis der freien Meinungsäußerung in der türkischen Hochschullandschaft

Yazar / Referans: 
Cavidan Soykan, http://www.linksnet.de/
Tarih: 
12/08/2016

Gegen die Akademiker*innen für den Frieden in der Türkei wurde nach dem 10.1.2016 eine Hexenjagd eingeleitet; dabei wurden Hunderte Opfer von Disziplinarverfahren. Die Hexenjagd begann, nachdem die Akademiker*innen für den Frieden eine Petition veröffentlicht hatten. Diese Petition kritisierte das brutale Vorgehen des türkischen Staates gegen die kurdische Bevölkerung, welches auf die Verhängung eines monatelangen Ausnahmezustandes folgte und zu außerrechtlichen Tötungen im Südosten des Landes führte (CAT 2016: 3f).

Pages

Subscribe to Barış İçin Akademisyenler RSS