"Bu suça ortak olmayacağız!" başlıklı bildirimize yurtdışından imza vererek destek olan kıymetli hocamız, sosyolog, tarihçi, Profesör Immanuel Wallerstein’ın hayatını kaybettiğini büyük üzüntüyle öğrendik.
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı ile bir kez daha gündeme gelen Barış Akademisyenleri’ne dair okurlarımız için bir yazı dizisi hazırladık. Yazı dizimizin ilk bölümünde, ne dediler de bu kadar yoğun baskıya maruz kaldılar ve yaşadıkları hukuksal süreci özetledik. Yazı dizimizin devamında ise Barış Akademisyenleri’nin kendi anlatımları, hikayeleri, kayıpları, zorlukları, dayanışmaları yer alacak. Kendi kalemleriyle hikayelerini yazacaklar. Son olarak Türkiye’nin toplumsal bilincine her alanda katkı sunan bu zihinlerin makalelerine yer veriyoruz.
Barış Akademisyenlerinden bir grup, yerine kayyum atanan Selçuk Mızraklı ve iradesine sahip çıkan yurttaşları ziyaret ederek dayanışma duygularını paylaştılar. Grup adına konuşma yapan Doç Dr. Dilek Hattatoğlu, Zulme ve zalime karşı durmak için buradayız! pic.twitter.com/dA5T2iCnNa
— Eğitim Sen Diyarbakır (@egitimsen21) 31 août 2019
Despite the odds, Turkey’s academic activists keep defying Erdogan.@asliaydintasbas has the latest: https://t.co/HdeIsbniJD
— Washington Post Opinions (@PostOpinions) 30 août 2019
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı ile bir kez daha gündeme gelen Barış Akademisyenleri’ne dair okurlarımız için bir yazı dizisi hazırladık. Yazı dizimizin ilk bölümünde, ne dediler de bu kadar yoğun baskıya maruz kaldılar ve yaşadıkları hukuksal süreci özetledik. Yazı dizimizin devamında ise Barış Akademisyenleri’nin kendi anlatımları, hikayeleri, kayıpları, zorlukları, dayanışmaları yer alacak. Kendi kalemleriyle hikayelerini yazacaklar. Son olarak Türkiye’nin toplumsal bilincine her alanda katkı sunan bu zihinlerin makalelerine yer veriyoruz.
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı ile bir kez daha gündeme gelen Barış Akademisyenleri’ne dair okurlarımız için bir yazı dizisi hazırladık. Yazı dizimizin ilk bölümünde, ne dediler de bu kadar yoğun baskıya maruz kaldılar ve yaşadıkları hukuksal süreci özetledik. Yazı dizimizin devamında ise Barış Akademisyenleri’nin kendi anlatımları, hikayeleri, kayıpları, zorlukları, dayanışmaları yer alacak. Kendi kalemleriyle hikayelerini yazacaklar. Son olarak Türkiye’nin toplumsal bilincine her alanda katkı sunan bu zihinlerin makalelerine yer veriyoruz.
On 26 July 2019, Turkey’s highest court brought new hope to Turkish academics when it ruled that ten educators who had signed the petition “We will not be a Party to This Crime!” (Bu Suça Ortak Olmayacağız) had been tried unfairly and in violation of their rights.
Cavidan Soykan is an academic who has dedicated much of her career to refugee rights. She is one of the Academics for Peace being judicially targeted for signing the “We will not be party to this crime!” petition, which opposed the military violence perpetrated by the Turkish state in the pre-dominantly Kurdish south-east region. Sustained attention and a proactive strategy by the EU and its Member States is needed to defend Cavidan Soykan and other human rights defenders and journalists in Turkey, from further criminalization and reprisals for their work.
Barış için imza attılar, başlarına gelmeyen kalmadı ama geri adım atmadılar. İmzaladıkları metnin arkasında durdularve ‘Yine olsa yine aynışekilde davranırdık’ dediler. Onlar Türkiye’nin eleştirel aklı ve önde gelen onurlu akademik kadrosu, onlar Barış Akademisyenleri…
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti insan hakkı ihlali olarak tanımlar.
İstanbul Sözleşmesi kadının yaşam hakkının garantisidir. #İstanbulSözleşmesiYaşatır pic.twitter.com/vXIX2uVVmM
Beşiktaş’ta seçmen iradesi gaspına karşı #KayyumlarKadınlarınİradesiniYokSayıyor #KayyumDarbedir dedikleri için gözaltına alınan dostlarımız serbest! pic.twitter.com/scgHscdEOh
Kazanımlarımızın gasp edilmesine hayır!
Beşiktaş’ta ‘kayyumlar kadınların iradesini yok sayıyor’ demek için buluşan kadınlara polis saldırdı.
23 kadın işkenceyle gözaltına alındı.
Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! pic.twitter.com/SOXIcW28Hd— BarışAkademisyenleri (@BarisAkademik) 24 août 2019
Haklarımızdan vazgeçmeye, hayatımızdan vazgeçmeye, susmaya, eşitsiz yaşama niyetimiz yok!
Bu karanlıktan hep birlikte çıkacağız! Seçmen iradesi gaspına hayır, kayyuma hayır demek için Kadıköy’de birlikteyiz! pic.twitter.com/NuDGHA2KEX
— BarışAkademisyenleri (@BarisAkademik) 23 août 2019
20 Ağustos'ta gözaltına alınan Evrensel yazarlarından Edebiyatçı Ayşegül Tözeren için adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakılması kararı verildi.
Evine yapılan polis baskını sonrası gözaltına alınan Evrensel yazalarından Dr. Ayşegül Tözeren için adli kontrol şartıyla serbest bırakma kararı verildi.
3 gündür gözaltındaki dostumuz edebiyatçı, eleştirmen, hekim, insan hakları aktivisti, feminist Ayşegül Tözeren’in bugün emniyet ifadesi alındı. Yarın (23 Ağustos Cuma) Çağlayan Adliyesi’nde savcı önüne çıkacak. Yarın 10’da Çağlayan’dayız, çünkü #AyşegülTözerenYalnızDeğildir
Aralarında hocalarımızın da bulunduğu Datça gözaltıları serbest! Ağır polis şiddeti işkencedir ve insanlık suçudur, seçmen iradesinin gasp edilmesini protesto ettiği için gözaltına alınan herkes derhal serbest bırakılmalıdır!
Van, Mardin ve Diyarbakır'da seçmen iradesi gasp edilerek belediye başkanlarının görevden alınmasının ardından düzenlenen açıklama ve yürüyüşlere yönelik ağır polis şiddeti kabul edilemez! İşkenceye/kötü muameleye uğradıysanız belgeleme ve tedavi için TİHV'e başvurabilirsiniz.
Saray Hükümetinin yurttaşlarımızın seçme ve seçilme hakkına karşı gerçekleştirdiği kayyum darbesini kınamak ve “Birlikte Kazandık Birlikte Savunacağız” demek için buluşuyoruz.
23 AĞUSTOS 2019 CUMA - 19.00
KADIKÖY BEŞİKTAŞ İSKELESİNİN ÖNÜ
