Dostlarımızı Derhal Serbest Bırakın!
“1 Mayıs zincirlenemez!” diyen dostlarımız Kadıköy'de gözaltına alındı. Gözaltına alınan @insaatsendika @Umut_Sendikasi @ddsb_iletisim üyeleri derhal serbest bırakılsın! Yaşasın 1 Mayıs! https://t.co/taKZNfa8cL
Takipçisiyiz!
Demokratik, bilimsel, özerk üniversite talebimizden vazgeçmeyeceğiz! Yaşasın 1 Mayıs! #Takipçisiyiz pic.twitter.com/v5PNECQxMX
— BarışAkademisyenleri (@BarisAkademik) April 30, 2020
Koruyamıyorsunuz!
Mahpuslar sıcak ve temiz suya dahi yeterli düzeyde ulaşamıyor. Salgından nasıl korunacaklar? #Koruyamıyorsunuz! pic.twitter.com/XXR1e3SPXY
— BarışAkademisyenleri (@BarisAkademik) April 25, 2020
Karantina Evlerinde Küresel Erkek Şiddeti
Medya içeriklerinde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçek anlamda sağlanamaması, kadınların dışlandığı, klişeleştirildiği ve yanlış temsil ve/veya eksik temsil edildiğinin göstergesi. Bu da derin köklü önyargıların çoğalmasına ve pekişmesine yol açıyor.
Prof. Necla Kurul: Toplumun Yaşadığı İzolasyonu KHK'lılar 4 Yıldır Yaşıyor
Başkalarının Çocukları ve Mazeretlerimiz
Gördük ki, korona günlerinde bile sığınmacı çocukların transferi mümkünmüş. Artık acaba Avrupa düğmeye basar ve harekete geçer mi? Bence ne kadar düğme varsa hepsine birden, bir an önce basılmalı. Eğer böyle bir arzuları varsa, Avrupa için yeni ve daha insani bir tarih ve kültür yazımına bundan daha iyi bir başlangıç olamaz. Bu saikle yazılabilecek bir tarihi yaşamaya kimin ihtiyacı yok ki?
Hukuksuz İhraçlar İade Edilsin!
KHK’lar hukuksuzdur, ihraç edilen tüm hocalarımız ve dostlarımız iade edilsin!
Hukuksuzİhraçlar İadeEdilsin pic.twitter.com/h8knttabXG— BarışAkademisyenleri (@BarisAkademik) April 22, 2020
“Türkiye’de Barış Süreci Kürt Sorunu Üzerinden Başlasa Bile Çok Kapsamlı Bir Geçiş Sürecine Dönüşmek Zorunda” (Elçin Aktoprak İle Söyleşi
Dinçer Demirkent: Türkiye tarihinde militarist söylemin toplumu inşa etmek için dolaşıma sokulduğunu çok kez deneyimledik. Fakat 7 Haziran 2015 seçimlerinin hemen ardından gelen süreç aslında bir çatışma çözümü dönemini takip etti. Yani Türkiye’de barışa geçişin hazırlıkları var gibi görünürken -birçok alanda açılım söylemi devredeydi- travmatik bir şiddet sürecine girdik. Bu sert geçişin toplumun birçok kesiminde aynı ölçüde karşılıkları oldu elbette. Bu geçiş dönemiyle başlayalım mı?
Pages
