Haberler/News
2017'den 2020'ye 270 Akademisyenin Beyanı bianet'te
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan akademisyenler 5 Aralık 2017'den itibaren Çağlayan Adliyesi'nde duruşmalarda.
Akademisyenlerin duruşmalardaki beyanlarının tam metinlerini sıralıyoruz.
16 Ocak 2020 itibariyle 243 akademisyenin beyanı, içlerinden 3 akademisyenin ek; 24 akademisyenin ise esas hakkında mütalaaya ilişkin beyanı olmak üzere toplamda 270 beyan bianet'te yayınlandı.
La Turquie doit libérer TunaAltinel !
RDV à Lyon samedi prochain 18 janvier à 15h (Place de la République)
Pour demander l'acquittement de #TunaAltinel et la restitution de son passeport https://t.co/WHJXodWqw0
La Turquie doit libérer #TunaAltinel! pic.twitter.com/w8ySKbT2Q9
La Turquie doit libérer TunaAltinel !
#TunaAltinel,de nationalité turque,universitaire en France, ne peut toujours pas revenir en France.
Il est retenu de facto en Turquie par la confiscation de son passeport
La prochaine audience de son procès aura lieu à Balıkesir le 24 janvier.
Söz Sırası Şebnem Korur Fincancı'da: Türkiye'de Cezaevleri İşkence Alanı Olarak Kullanılıyor.
Elif Sandal Önal: Bir Daha Geri Dönmeyeceğim...
'Bu suça ortak olmayacağız' bildirisine imza attığı için bakanlıktaki işinden ihraç edilen Elif Sandal Önal, doktora yaptığı üniversiteden de ayrılmak zorunda kaldı. Türkiye'de yaşadıklarından sonra çocuğu ve eşiyle birlikte çareyi yurtdışına gitmekte bulan Önal yarım bıraktığı akademik çalışmalarını burada yürütüyor. Önal, "Bir daha Türkiye'ye dönmek istemiyorum" diyor.
Hacı Bişkin [email protected]
Bir “Olay”ın Dördüncü Yılı: Barış İçin Akademisyenler
Geride bıraktığımız hafta sonu Barış İçin Akademisyenler bildirisinin dördüncü senei devriyesiydi. “Bu suça ortak olmayacağız! Em ê nebin hevparên vî sûcî!” başlıklı bildiri 11 Ocak 2016’da açıklanmıştı kamuoyuna. Bildirinin içeriği, ses tonu, imzacılarının sayısı ve profili, müdahil olduğu çatışmanın mahiyeti ve elbette sonrasında yaşanan linç furyası ―tüm bunlar bildiriyi çok geçmeden sadece üniversite tarihimiz açısından değil, yakın siyasal tarihimiz açısından da külliyen bir “olay” haline getirdi.
Savaş Rejimine Karşı Dayanışma
Dört yıl önce, 11 Ocak 2016’da “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiri ile barış çağrısı yapan akademisyenlere yönelik saldırılar, tek adam rejiminin savaş siyasetine ne kadar bel bağladığının bir göstergesiydi. Rejim savaş siyasetini önce komşu ülkelere ve yakın denizlere, son zamanda ise daha uzaklara yayarak ayakta durmaya çalışıyor.
Barış Akademisyenleri: KHK’liler Sivil Ölüme Yatırıldı
'Ben bir barış imzacısıyım buraya geldim çünkü burada yapılan korkunç bir hak ihlalidir. Bunun eşi benzeri görülmemiştir.'
KHK’lerin bir ortaçağ uygulaması olduğunu belirten Barış Akademisyeni Esra Mungan, “On binlerce insan hiçbir gerekçe gösterilmeden işlerinden atıldılar. Cem Küçük denen bir tetikçinin kullandığı tabirle bu insanlar sivil ölüme yatırıldılar” dedi.
Filiz Arıöz: 20 Yıllık Arkadaşım İsmimi Sildi
Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen akademisyen Filiz Arıöz, bildiriye neden imza attığını Cizre'de öldükten sonra cesedi derin dondurucuda tutulan Cemile Çağırga'yı hatırlatarak anlatıyor. Arıöz, 20 yıllık oda arkadaşının kendisine söylediği şu cümleleri unutamadığını da söylüyor: "Kusura bakma. İstersen bana korkak de, evet korkuyorum. Bu tezi sen yaptırdın, benim katkım ve bilgim yok biliyorum ama bildiriye adını yazamayacağım."
Hacı Bişkin [email protected]
Barış Akademisyenlerinin KHK ile İhraçlarının 4. Yılı
Barış için Akademisyenler
Barış Bildirisinin 4. Yılı: Beraat Var; Göreve İade Yok
"Bu suça ortak olmayacağız" diyen akademisyenler, barış istemenin suç olmadığını 4. yılın sonunda bir kez de hukuki yolla ispatlamış oldu. Barış istedikleri için kendi deyimleriyle sivil ölüme mahkum edilen akademisyenler, bugün hala işsiz, hala pasaportsuz, hala öğrencilerinden uzak...
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” demesinin üzerinden bugün tam 4 yıl geçti.
Hukuk Fakülteleri 'Biz Artık Ders Vermiyoruz' Demeliydi
Barış için Akademisyenler, 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' demelerinin 4. yıldönümünde İstanbul Tabip Odası’nda buluştu. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Semih Savaşal, Barış için Akademisyenler'in önemini “Geçmişte çok ağır insan hakları ihlalleri yaşandı. Akademi bunlara tavırsız kalmıştı. Bu bir milattır akademi açısından” sözleriyle anlattı. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Esra Mungan ise “Hukuk fakülteleri bir araya gelip ‘Biz artık ders veremiyoruz. Çünkü kanunun işlemediği bir ülke söz konusu' demeliydi” diye konuştu.
Barış Bildirisi’nin Dördüncü Yılı: “Bu Suça Ortak Olmamaya Devam Edeceğiz”
“Bu Suça Ortak Olmayacağız!” bildirisinin ardından dört yıl geçti. Barış Akademisyenleri dört yılda yaşanan hukuksuzlukları, baskıları ve şiddeti bugün İstanbul Tabip Odası’nda düzenledikleri basın toplantısında anlattı.
İstanbul’daki etkinlik ile eşzamanlı olarak, Ankara ve Kocaeli‘nde de basın açıklamaları gerçekleştirildi. İstanbul’daki toplantı, imzacıların yaşadıkları süreci anlatan sinevizyon gösterimi ve basın açıklamasıyla başladı.
Dört Yıl Önce Olduğu Gibi, Bugün de Barış Talebinde Israrlıyız!
Dört yıldır bu suça ortak olmadık, kırk yıl daha geçse yine olmayacağız.
Dört yıl önce olduğu gibi, bugün de barış talebinde ısrarlıyız!#BuSuçaOrtakOlmayacağız #Barışİçin4Yıl pic.twitter.com/tp8GFvmI20
4ème anniversaire de dire "Nous ne serons pas complices de ce crime !"
4ème anniversaire de dire "Nous ne serons pas complices de ce crime !"
Aujourd'hui, RDV à Paris, Restaurant Kibele, 16h00-18h00#BuSuçaOrtakOlmayacağız pic.twitter.com/qwKMAeo80F— Universitaires pour la Paix (@unipourlapaix) 11 janvier 2020
Açılış Dersi: Levent Köker - İkili Devlet ve İstina Hali Bağlamında Barış ve Demokrasi
#BuSuçaOrtakOlmadık#BuSucaOrtakOlmayacağız
İzmir Dayanışma Akademisi Açılış Dersi - Levent Köker- İkili Devlet ve İstina Hali Bağlamında Barış ve Demokrasi. pic.twitter.com/1m2W4zdbZo