Scholars Jailed in Turkey’s On-Going War Against Freedom of Expression: How You Can Take Action
Turkey has suffered from a series of horrendous attacks in recent months. The security challenges it faces are very real. Unfortunately, the rhetoric coming out of Ankara suggests that, under the umbrella of fighting terrorism, the most basic civil liberties are to be targeted.
Academic freedom under threat in Turkey
On 10 January this year, a group of scholars calling themselves Academics for Peace signed an open letter calling on the Turkish government to end its violence in Kurdish provinces. In line with their aim of studying peace and conflict-resolution processes worldwide, the academics also called for “a road map that would lead to a lasting peace in Turkey” and for independent observers to monitor the Kurdish provinces, where civilians, including children and the elderly, are still being killed under a security crackdown.
Sevgili #MeralCamcı'dan bahar gibi bir mektup geldi bugün.
"Sevgili herkes, bugün belli ki duvarın öte yanı yine bir şölen. Hepinize bol selam, sevgi ve hasretler. Bahar mavi gökyüzü dörtgenine geldi, güneş dikdörtgen prizma havalandırmaya, geniş açılı bir güneşle sızdı, geldi. Dikdörtgen gökyüzümüzden leylekler geçti bugün. Bugün B-4 koğuşunun nöbetçileri Esra ile ikimiziz. Nöbetçi-bekçi olarak havalandırmadayken gördüm onları. Zikzaklar çizerek salınıyorlardı. Aceleleri yoktu- sessizlik saati olmasına rağmen, dayanamadım. Bağırdım: Leylek görmek isteyen gelsin!!!
Rıza Sarraf ve ben...
Rıza Sarraf 1983 doğumluymuş, bense 1980.
Bugünlerde ikimiz de dünyanın bir yerlerinde tutukluyuz. Herhalde başka da ortak bir noktamız bulunamaz.
Ben 36 senelik ömrümün 23 senesini ögrencilikle geçirdim. Cahit Arf'ın kurduğu mezun olmaktan onur duydugum ODTÜ Matematik Bölümü'nü bitirip, yüksek lisans ve doktoramı yaptım. İşim araştırmak, öğrenmek ve öğretmektir; bilimdir.
Almaya Geldik Hocam
Boğaziçi Üniveristesi Folklor Kulübü (BÜFK) olarak yaşadığımız coğrafyada barışın sesini yükseltmek için başlattığımız video serisinin dördüncüsünü Barış İçin Akademisyenler'in "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine imza attıkları gerekçesiyle hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan Esra Mungan, Meral Camcı, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya için çektik.
Tehlikeli barış akademisyenlerini ziyaretimiz
“İşte şurada kalıyorlar” diye gösterdi Kıvanç Ersoy’un babası, ufukta, epey uzaktaki bir binayı. T.C. Adalet Bakanlığı Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün (neden “yerleşkesi” diyememişler?) kapısından en az 1,5-2 kilometre uzak olmalı.
ÖYP'lileri Geri Çağıran Uygulamaya İki Yürütmeyi Durdurma Kararı
ÖYP'li araştırma görevlilerinin kadrolarının olduğu üniversitelere çağrılmasına dair uygulamaya iki mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı geldi. ÖYP'li araştırma görevlileri derslere devam ederken geri çağrılmıştı.
Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamındaki araştırma görevlilerinin kadrolarının olduğu üniversitelere çağrılmasına dair iki davada yürütmeyi durdurma kararı geldi.
Mahkeme kararlarının gerekçelerinde "işlemin uygulanması halinde verilecek kararın etkisinin tüketileceği", "telafisi güç zarar doğurabileceği" vurguları yer aldı.
"Yarın işimize geri dönebiliriz ama ölen insanlar bir daha geri dönemeyecekler"
"Yarın işimize geri dönebiliriz ama ölen insanlar bir daha geri dönemeyecekler"
Üniversitesi'nde işten çıkarılan 3 akademisyen için dayanışma yemeği düzenlendi. Yemekte konuşan akademisyenlerden Bermal Aydın, "Yarın tekrardan işlerimizin başına geri döneceğimize inanıyorum. Ama ölen insanlar bir daha geri dönemeyecekler" dedi.
Saygı talep edilmez, ‘hak’ edilir…
1980’li yıllarda dersimize giren büyük anayasacı, hocamız Mümtaz Soysal’ın hiç unutmadığım sözlerinden biri, “Hak verilmez, alınır!” idi. Hoca’nın bu ifadesi, yüzlerce yıl sürmüş (halen süren/sürecek) ve sonunda muhtelif ‘sözleşmeler’e bağlanmış hak mücadelesinin en sade biçimde dile getirilişiydi.