BASINA VE KAMUOYUNA

Yazar / Referans: 
BAK
Tarih: 
13/01/2016

Basına ve Kamuoyuna

Öncelikle şunu belirtmek isteriz. “Bu Suça Ortak Olmuyoruz” isimli metnin imzacıları olarak imzalarımızın arkasındayız. Bize yöneltilen tüm hakaretler ve tehditlerle ilgili hukuki süreç başlatacağımızı bildiririz. Bu hakaretler ve tehditlere rağmen bize desteğini sunan öğrencilerimize, Eğitim-SEN, ÇHD, TODAP, Barış Bloğu, Barış İçin Edebiyatçılar ve diğer tüm kurum, kuruluş ve bireylere teşekkür ederiz. 

İmza metnini sunduktan sonra yaptığımız basın açıklaması

Yazar / Referans: 
BAK
Tarih: 
12/01/2016

Bu metne Türkiye'de 89 farklı üniversitede ve dünyanın çeşitli ülkelerinde üniversitelerde çalışan1128 akademisyen ve araştırmacı imza verdi. Açıkçası Barış İçin Akademisyenler grubu olarak metni oluşturup imzaya açtığımızda, böyle büyük bir ilgiyle karşılanacağını beklemiyorduk. Metnimizin her yaş ve ünvan grubunda karşılık bulması bizim için heyecan verici oldu. Tüm Türkiyeli, ama özellikle de genç akademisyenlerin ülkemizde gerçekleşen insan hakları ihlalleri karşısında gösterdikleri duyarlılık bizi çok mutlu etti. 

We will not be a party to this crime! (in English, French, German, Spanish, Arabic, Russian, Greek)

Yazar / Referans: 
Academics for Peace
Tarih: 
10/01/2016

As academics and researchers of this country, we will not be a party to this crime!
The Turkish state has effectively condemned its citizens in Sur, Silvan, Nusaybin, Cizre, Silopi, and many other towns and neighborhoods in the Kurdish provinces to hunger through its use of curfews that have been ongoing for weeks. It has attacked these settlements with heavy weapons and equipment that would only be mobilized in wartime. As a result, the right to life, liberty, and security, and in particular the prohibition of torture and ill-treatment protected by the constitution and international conventions have been violated. 

Bu suça ortak olmayacağız! Em ê nebin hevparên vî sûcî!

Yazar / Referans: 
BAK
Tarih: 
11/01/2016

Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!
Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.

Barış Görüşmeleri ve Kadınlar

Yazar / Referans: 
Nazan Üstündağ
Tarih: 
07/03/2013

Barışma, görüşme ve anlaşma süreçleri sadece sonuç itibarı ile değil, biçim olarak da toplumsal değişiklikler yaratır. Örneğin görüşmelerin arabulucu, gözlemci ya da tanık içerip içermemesi ya da şeffaflık, taraflar arası eşitlik gibi konular, hem egemen hem de mücadele eden özneleri dönüştürme, birbirleri ile ilişkilerini yenden inşa etme potansiyeli taşır. Sürece toplumsal katılımın nasıl olacağı da bundan sonraki düzeni belirleyicidir ve barışın kalıcılığını etkiler.

Barış Sürecinin Hızı ve Toplumsal Katılım

Yazar / Referans: 
Nazan Üstündağ
Tarih: 
26/03/2013

Barış bir mücadele alanı. Komisyonlarda mümkün olduğu kadar Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi, Ermeni, Rum, Yahudi ve Süryanilere, mağdurlara yer verilmeli ve üyeler yarı yarıya kadın ve erkeklerden oluşmalı.

Nazan ÜSTÜNDAĞ
İstanbul - BİA Haber Merkezi
26 Mart 2013, Salı

30 yıldır beklenen barış süreci Türkiye’ye nihayet geldi. Akla gelmeyenler, bundan birkaç ay evvel dahi inanılmaz olanlar peş peşe gerçekleşiyor.

Pages

Subscribe to Barış İçin Akademisyenler RSS